Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8542 E. 2023/4054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit edilen taşınmazın, tarafların babaları arasında yapılan sulh anlaşması gereğince davacı adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların babaları arasında yapılan sulh anlaşmasında belirlenen sınırların dava konusu taşınmaza uyduğu ve davacıya ait olduğu iddia edilen kısmın anlaşmada belirlenen sınırlar dışında kaldığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 365 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında hatalı olarak davalılar adına tespit edildiğini, müvekkili ile davalıların babaları arasında 25.09.1990 tarihli 1990/1150 yevmiye numaralı "Ara Senedidir" başlıklı sulh anlaşması yapıldığını, anlaşma gereği dava konusu taşınmazın müvekkili adına tespiti gerektiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dayandığı davacı ile davalıların babası arasında düzenlenen "Ara Senedidir" başlıklı belgeye göre, sınırları belirlenen taşınmazın davalılara ait olduğu, belirlenen sınır dışındaki alanların ise davacıya ait olduğunun kararlaştırıldığı, senette belirlenen sınırların mahallinde yapılan keşifte zemine uygulandığı ve davalılar adına kayıtlı dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, müvekkili ile davalıların babaları arasında 25.09.1990 tarihli ve 1990/1150 yevmiye numaralı "Ara Senedidir" başlıklı sulh anlaşması gereği dava konusu taşınmazın müvekkili adına tespiti gerektiğini, Mahkemece yapılan keşfin usule uygun olmadığını, her ne kadar keşif tutanağında keşfin taşınmaz başında icra edildiği belirtilmiş ise de, keşifte bulunan köylülerin Mahkeme heyetinin taşınmaz başına gitmediğini yaklaşık bir kilometre uzakta keşif yapıldığını ifade ettiklerini, keşif tutanağının kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi şöyledir:

"Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir:

“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4. 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen ... Asliye Hukuk Mahkemesi kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 150,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.