"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde yapılan kadastro çalışmalarının 28.02.1985 tarihinde kesinleştiğini, kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici bırakılan dava konusu taşınmazın 14 no.lu pafta içerisinde yer aldığını, bu taşınmazın aralıksız olarak yirmi yılı aşkın bir süre ile ekonomik amaca uygun ve malik sıfatıyla davacının zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazın bir kısmının ...-... karayolu çalışmalarında yolda kaldığı için bu çalışmalardan olumsuz etkilendiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında davacının vefatı üzerine davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili;dava konusu taşınmazın karayoluna sınırı bulunması nedeniyle İdareye husumetin yönlendirildiğini, yapılacak keşifle birlikte dava konusu taşınmazın sınırının tespitinin gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Maliye Hazinesi vekili; açılan davanın haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, zilyetlik kazanımına uygun yerlerden olmadığını, davacının imar ihya şartlarını yerini getirmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ... vekili; dava konusu yerin konumu ve niteliği itibariyle zilyetlikle kazanmaya uygun yerlerden olmadığı gibi dava konusu taşınmazlarla ilgili zilyetlikle kazanma şartarının da oluşmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2020 tarihli ve 2018/317 Esas, 2020/47 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde kain fen bilirkişisi Sezer Arslan'ın 21.05.2019 tarihli raporuna ekli krokisinde göstermiş olduğu (C) harfi ile belirtilen 14.240,30 m² yer ile (D) harfi ile gösterilen 12.738,62 m² yerin TMK.nın 713. maddesi gereğince davacı adına kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ve mahalli bilirkişi beyanları nazara alındığında davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve hükmedilen miktarın yüksekliğinin açıkça hak arama hürriyetini sınırlandıracak miktarda olduğunu, öte yandan davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da mülkiyet hakkına aykırılık oluşturacağını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın taraf teşkili sağlanmadan neticelendirildiğini, davaya konu taşınmazların orman olup olmadığı ya da taşınmazların orman sahası içinde kalıp kalmadığı hususunda bir araştırma yapılmadığını, taşınmazların orman olma veya ormandan açma olma ihtimali bulunduğunu, Mahkemece eksik araştırma ile karar verildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında taraf teşkili sağlanmadan davanın neticelendirildiğini, davaya konu taşınmazların orman olup olmadığı, karayolu sınırında kalıp kalmadığı ya da taşınmazların orman sahası içinde kalıp kalmadığı hususunda bir araştırma yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının da yetersiz olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli ve 2021/8 Esas, 2021/504 Karar sayılı kararıyla; fen bilirkişinin 21.05.2019 havale tarihli raporuna ekli krokide (C) ve (D) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde 50 yaş üzerinde sıralı şekilde dikilmiş çok sayıda bağ omcasının bulunduğu, bu bölümlerin imar - ihya edilmiş olup önceki nitelikleri itibariyle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanmaya engel bir durumun bulunmadığı, bu bölümler üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının oluştuğu ancak davaya konu diğer taşınmaz bölümleri üzerinde 2-7 yaş aralığında zeytin fidanları mevcut ise de bu bölümler üzerinde 2018 tarihli hava fotoğrafında dahi zilyetlik emaresi görülmediğine göre davacı taraf yararına bu bölümler üzerinde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının oluşmadığı, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda bulunan davalı Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmedilemeyeceği gibi davanın davacı aleyhine sonuçlanması halinde kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, İlk Derece
Mahkemesi tarafından verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davacılar vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mevcut delil durumu ve özellikle tanık ile mahalli bilirkişşi anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın tamamında zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunu bu haliyle davanın tümden kabulü gerekirken kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın bir kısmının bazı dönemlerde sürülü olmamasının ot biçimi yapılmasından kaynaklandığını, sadece hava fotoğraflarından yola çıkılarak değerlendirme yapılmasının hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, B harfi ile gösterilen alanda 50 yaş ve üzeri 6 adet badem ağacının olduğunun bilirkişi raporlarında açıkça belirtildiğini, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanım koşulları oluşmuşken reddedilmesinin doğru olmadığını, E, H, İ harfi ile gösterilen alanda meyve ağaçları ve zeytin olduğunu ve yine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu, bu bakımdan eksik inceleme ile karar verildiğini davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hukuka aykırı olduğu gibi davalılar lehine 19.016,53 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin de mülkiyet hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamında hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın imar ihya ile zilyetliğe dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili ve davalı Hazine vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekili ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.