Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8715 E. 2022/8425 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ile dava açılma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : RİZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Rize ili, ... ilçesi .... Mahallesi, ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, otuz yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğunu, kadastro çalışmaları esnasında gerçek dışı beyanlar ile davalıların murisi Ahmet Şafak adına tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ... ve ..., hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

2. Davalılar ..., ..., duruşmadaki beyanlarında; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2020 tarihli ve 2018/720 E., 2020/39 K. sayılı kararıyla; davacının iddiasının kadastrodan önceki sebeplere dayalı olduğu, dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosunun kesinleşme tarihinin 18.06.1991 dava tarihinin 18.10.2018 olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında kötü niyetli olarak, gerçeğe aykırı, usulsüz işlem sonucu davalıların mirasbırakanı adına tescil edildiğini, müvekkilinin taşınmazı kadastro öncesi üçüncü bir şahıstan bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, taşınmazın otuz yılı aşkın süredir müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, dinlenen tanık beyanları ile bu iddianın ispatlandığını belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 26.03.2021 tarihli ve 2021/275 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu tutanağının 18.06.1991 tarihinde kesinleştiği ve bu halde tespitin kesinleştiği 18.06.1991 tarihi ile davanın açıldığı 18.10.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu Yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.

3.3. Değerlendirme

Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 18.06.1991 tarihi ile davanın açıldığı 18.10.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, kararın dayanağı olan, (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerektirici nedenlere göre, Bölge Adliye Mahkemesince, (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.