Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8761 E. 2022/8260 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tutanaklarına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu sürenin dolmasından sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : TEFENNİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda;davalıların başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Burdur ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 287 ada 1 ve 302 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro sırasında hatalı olarak davalı ... adına tespit gördüğünü, taşınmazları yaklaşık 50 yıldır kendisinin kullandığını ileri sürerek, taşınmazlarda tekrar kadastro tespiti yapılmasını istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili, husumet itirazında bulunmuş, davanın kabulü halinde, davalı Kurumun bir ihmal ve kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., davanın hak düşürücü süreden reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli ve 2018/126 Esas, 2020/13 Karar sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davalı ... vekili, dava konusu olay hakkında davalı Kurumun bir ilgisinin bulunmadığını, kendisine verilen bilgi ve belgeler uyarınca işlem yaptığını, davanın davalı idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davalı idare aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.2. Davalı ..., dava konusu taşınmazları 15 yıl önce ...'ten tapulu olarak satın aldığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, kararda 1972'de kadastro çalışmaları yapılırken adı geçen yerin tapusuz bırakıldığının tespiti ile tapu kaydında yanlışlık olduğunun ifade edildiğini, bu durumda davanın niteliğinin zilyetliğe dayalı hükmen tescil davasına dönüştüğünü, bu durumda Hazine ile Tarım ve Orman Bakanlığının davaya dahil edilmesi gerektiğini, tanıkların beyanlarına göre taşınmazların davacının murisi Ali Yörük'e ait olduğunu, Ali Yörük mirasçılarının tespit edilerek davaya rıza gösterip göstermedikleri konusunda beyanlarının alınması ve miras şirketine temsilci tayin edilmeden davaya devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2020/725 Esas, 2021/169 Karar sayılı kararıyla; davalıların istinaf başvurularının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın davalı ... yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle usulden reddine, davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, dava konusu taşınmazlara davacının 50 yılı aşkın süredir zilyet olduğunu, tanık beyanlarına göre de taşınmazların halen davacının zilyetliğinde bulunduğunu, taşınmazların davalı ...'e ait olan tapulu taşınmazların kadastro paftasında gösterilen yerler olmadığının tanık beyanları ve bilirkişi heyet raporu ile sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır. Bu sürenin hak düşürücü niteliğinde olduğu ve taraflarca öne sürülmese bile mahkemece kendiliğinden değerlendirileceği tartışmasızdır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye kadastro tutanaklarının 1972 yılında kesinleşmiş, davanın ise 25.01.2018 tarihinde açılmış olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.