Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8756 E. 2023/3722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın uzun yıllar davacı belediyesinin kullanımında olduğu ve kadastro sırasında gerçeğe aykırı olarak davalı belediye adına tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 289 ada 30 no.lu parselin bir kısmının davacı Belediyenin idari sınırları içerisinde kaldığını, bu kısmın öncesinde de ... köy tüzel kişiliği tarafından kullanıldığını, söz konusu yerin halen belediyelerinin zilyet ve tasarrufu altında olduğunu, ancak 1995 yılında yapılan kadastro sırasında ... İlçe Belediyesi adına tespit gördüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmazın keşifte belirlenecek bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili yargılama sırasında davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.11.2012 tarihli 2001/230 Esas 2012/250 Karar sayılı kararı ile taşınmazın uygulama kadastrosuna tabi tutulduğu, bu hali ile Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

2.Görevsizlik kararı üzerine yargılama devam eden ... Kadastro Mahkemesinin 08.04.2015 tarihli 2014/36 Esas 2015/21 Karar sayılı kararı ile davacının talebinin mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

3.Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 11.11.2015 tarihli 2015/6730 Esas 2015/10969 Karar sayılı kararı ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.

4.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.12.2017 tarihli 2015/381 Esas 2017/234 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davacı ... Belediyesinin kullanımında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 289 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 12.01.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilen ve kırmızı renkle boyanan 72.700,22 m2 yüz ölçümlü kısmının ... Belediyesi adına olan tapu kaydının iptali ile ... Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zilyetliğinin eskiden beri davalı müvekkili Belediyeye ait olduğunu, dava konusu taşınmazın sınırlarının idari yolla belirlendiğini, bu belirlemede dava konusu taşınmazın ... Belediyesi sınırları içerisinde kaldığının tespit edildiğini, hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın hükme esas alınan 12.01.2017 tarihli krokili ek fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 72.700,22 m2'lik bölümün öncesinde ... köy tüzel kişiliğinin, köyün belediyeye dönüşmesinden sonra da davacı ... Belediyesinin kullanımda olduğu, uzun yıllar ... köy halkı tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı, bu kısmın arazi kadastrosu sırasında gerçeğe aykırı olarak ... adına tespit edildiği, Mahkemece aynı gerekçelerle davanın kabulü ile anılan bölümün tapu kaydının iptaline ve davacı ... adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanununun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 289 ada 30 parsel sayılı taşınmaz 700.200,00 m2 yüzölçümlü palamutlu tarla vasfı ile 1938 yılı 4550 tahrir no.lu ... adına kayıtlı 150 hektar yüz ölçümlü vergi kaydına dayalı olarak ... Belediyesi adına tespit edilmiş itiraz edilmeksizin 26/09/1995 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 558,69 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.