"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak çekişmeli 106 ada 32 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlik ile iktisap şartlarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını, bahse konu taşınmazın dere kenarında kaldığını ve bir kısmının da hayvanların geçiş yolu olarak kullanıldığını, davacının zilyetliğe ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 30 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde bulunduğunu, mahalli bilirkişiler ile davacı arasında husumet bulunduğunu bu nedenle beyanlarının yanlı olduğunu, dava konusu taşınmazın davacı dışında başkası tarafından kullanılmasının konum ve kullanım amacı itibariyle mümkün olmadığını, taşınmazın tarımsal faaliyette kullanılmadığını zira taşınmazın davacının ahırını çevrelediğini, hayatın olağan akışı gereği davacı tarafından kullanıldığının kabul edilmesi gerektiğini, taşınmazda gübre yığınlarının olması, taşınmazın su tutma kapasitesi ve havalandırmasının orta yapıda olması nedeniyle davacı tarafından uzun yıllardır hayvan barınağı ve hayvanlarını bekletme yeri olarak kullanıldığının ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunun göstergesi olduğunu, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğünü, davacı yararına ekonomik amaca uygun zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükmünü içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda, ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 6 parsel sayılı taşınmaz “ham toprak” vasfıyla davalı ... Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare 26.09. 2014 tarihinde kamulaştırma suretiyle yapılan ifraz sonucunda, 106 ada 31 ve 32 parsellere ayrılmış; 106 ada 31 parsel yol olarak, çekişmeli 106 ada 32 parsel ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı iktisaba muktedir zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş ise de, toplanan delillerden çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı, bu doğrultuda istinaf başvurusunun reddine dair kararın isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.