Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8780 E. 2023/3091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve babasının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin mülk edinmeye muktedir nitelikte olduğu ve kazanma koşullarının oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... irsen intikal, satın alma, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki sebeplerine dayanarak dava konusu 156 ada 75 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli bölümü hakkında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesinde dava açılması için belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlik iktisap şartlarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından taşınmazın tespit tarihinden sonra babası tarafından kendisine hibe edildiğinin öne sürüldüğü, davacının babasının hayatta olduğu, taşınmazın zilyetliği devir tarihi itibariyle tapulu bir taşınmaz olduğu, bu haliyle davanın tespitten sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteği niteliğinde olduğu, tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun değer ifade etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaza kadimden beri (bir asrı aşan süreden beri) müvekkili ve atalarının nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatı ile zilyet olduklarını, bu durumun yapılan keşifte dinlenen bilirkişiler ve tanıklar ile teknik ve ziraat bilirkişilerin raporları ile sabit olduğunu, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile mülkiyet iktisabı şartlarının gerçekleştiğini, verilen kararın hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tespit günü itibariyle kazanma koşullarının lehine oluştuğunu öne sürdüğü ve kendisinden önceki maliklerin eklemeli zilyetliğine tutunduğu, bu haliyle iddianın tespit gününden öncesine dayandığı, öte yandan tespit günü itibariyle davacı ve bayileri lehine zilyetlikle kazanım koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2020 tarihli ve 2018/831 Esas, 2020/299 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulması suretiyle, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın hükme esas bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.276,13 metrekare yüz ölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacının zilyetliğini doğrulayacak nitelikte yazılı delil (vergi kaydı, tapu kaydı vb.) sunmadığını, taşınmazın niteliği itibariyle zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığı ve özel mülkiyete konu teşkil etmediğini, kaldı ki davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım şartlarının oluşmadığını, zamanaşımı, derdestlik, yetki, görev ve kesin hüküm itirazlarının değerlendirilmediğini; öte yandan davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinin ise fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükmünü içermektedir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 156 ada 75 parsel sayılı taşınmaz “ham toprak” vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare hükmen ifrazlar neticesinde taşınmazın bazı bölümleri dava dışı gerçek kişiler adına tescil olunmuş, çekişmeli 156 ada 75 parsel ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı mülk edinmeye muktedir zilyetlik iddiasıyla kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, toplanan ve isabetli takdir edilen delillerden çekişmeli taşınmaz bölümünün imar ihya edilmiş II. sınıf tarım arazisi vasfında olduğu, niteliği itibariyle kazanmaya engel bir vasfının bulunmadığı, taşınmaz üzerinde davacının babası yararına tespit günü itibariyle kazanma koşullarının oluştuğu, daha sonrasında zilyetliğin davacıya devredildiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.