Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8805 E. 2023/3886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davacının zilyetlik ve imar ihya iddiasının dayanağı olan taşınmaz üzerindeki ağaçların mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmaz üzerindeki ağaçların mülkiyetinin davacıya ait olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı ve kadastro tespiti anında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde aranan şartların oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yaptıkları taşınmazın ... ili, ... ilçesi, ...-Ötealan mevkiinde yer aldığını, 1114 ada 22 parsel sayılı takribi 11.354,00 m2 olduğunu, müvekkilinin bu taşınmazı 40 yılı aşkın süredir kullandığını ve tarımsal faaliyetini devam ettirdiğini, 1980'li yıllarda arazi vergilerini ödediğini, orman sınırları dışında tarım arazisi niteliğinde olduğunu, 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden de olmadığını, bu taşınmazla 3. kişilerin ve davalıların ilgisinin olmadığını, taşınmazın müvekkili ve müvekkilinin ailesi tarafından imar ve ihya edildiğini, zilyetlikle zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle imar ihyasının tamamlanmadığı, tarımsal kullanımın olmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, davacı müvekkilinin dava konusu taşınmazı davasız ve aralıksız 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulundurduğunun sabit olduğunu, davacı müvekkilinin aynı zamanda taşınmazın imar ihyasını da yaptığını, bilirkişi raporunda, tarım yapılmadığı iddia edilen taşınmazda 86 adet 8-10 yaşında zeytin ağacı ve 27 adet 13-15 yaşlarında zeytin ağacı, yani toplamda 113 adet ağaç olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin 1980 yılında dava konusu taşınmazın imar ihyasını tamamladığını, eksik ve yetersiz inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, kararın kaldırılmasına; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, taşınmazın tamamının tescilinin mümkün olmaması halinde, müvekkilinin dikmiş olduğu 113 adet ağaç ile imar ihya edilen kısımların hesaplanarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde aranan imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuksal nedenleri ile taşınmaz iktisap koşullarının, kadastro tespit günü itibariyle davacı lehine oluşmadığı, taşınmazın tarımsal faaliyete konu olmadığı gerekçesiyle taşınmazın zemini yönünden, tapu maliki Hazineye karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; dava konusu taşınmazda pay sahibi olmayan davalılar ... ile Orman İdaresi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir ayrıma gidilmeksizin anılan davalı kurumları da kapsayacak şekilde davanın tümden esastan reddine karar verilmesinde; ayrıca çoğun içinde azı da vardır kuralı gerekçesiyle,

1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan yönlerden kısmen kabulü ile,

6100 sayılı ...nın 353/(1)-b/2 ve 355. maddesi uyarınca, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/03/2020 tarihli, 2016/195 Esas-2020/155 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,

2-a)Davanın davalılar ... ve davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine,

b)Davanın davalı Hazine yönünden kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1114 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "... bu taşınmaz üzerinde bulunan 86 adet zeytin fidanı ile 27 adet zeytin ağacının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 maddesi uyarınca, 24506129874 TC. Kimlik Nolu ...'e aittir." şerhinin yazılmasına, fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, çoğun içinde azda vardır denilerek ağaçların beyanlar hanesine yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanması gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun; 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;"Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."

2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun; 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6. maddesi şöyledir; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”

4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2 maddesi şöyledir.; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.”

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu çekişmeli 1114 ada 22 parsel sayılı taşınmaz çalılık vasfıyla geçici 8 maddesi gereğince Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek 3402 sayılı Yasa'nın 18. maddesine istinaden Hazine adına 23.12.2013 tarihinde tespit ve tescil edilmiştir.

3 Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.