Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8815 E. 2023/3726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında taksim edilmemiş taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalı murisi adına tescil edilmesi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kök muristen kaldığının tespiti ve mirasçıların elbirliği mülkiyeti üzerindeki hakları gözetilerek, davacıların tapu iptal ve tescil taleplerinin kabulü yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların kök murisi...'a ait olup, ölümüne kadar onun tarafından kullanılan, o öldükten sonra da mirasçılarına kalan taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilmemesine rağmen kadastro çalışmaları sırasında 102 ada 110 parsel numaralı taşınmazın davalılar murisi ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına hisseleri oranında tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, açılan dava değerinin taşınmazın değerinden çok düşük olduğunu, davacı tarafın davasını Kadastro Müdürlüğüne yönlendirmesi gerektiğini, tapu iptal davası değil kadastro tespitine itiraz davası açılması gerektiğini, davalıların babasının kazandırıcı zamanaşımı ile hak sahibi olduğunu, köy senedi ile satın alıp üzerine kendi birikimi ile ev yaptırdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kök muris ...'dan kaldığı, miras taksim edilmediği gibi satış, hibe gibi bir durumun da olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki mezkur ahşap evin davalılar murisi ... tarafından meydana getirildiğinin tüm dosya kapsamı ve yapılan keşifte dinlenen bilirkişilerin, tanıkların beyanları neticesinde sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile;

... ili, ... ilçesi, ... köyü 102 ada 110 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.12.2015 tarihli ve 2015/731 Esas, 2015/644 Karar sayılı muris...'a ait veraset ilamında belirtilen... mirasçıları adına, miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline,

Dava konusu 102 ada 110 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve konumu 20.09.2019 tanzim tarihli fen bilirkişi raporu ve rapora ekli krokide "EV" olarak işaretlenen muhdesat niteliğindeki ahşap evin önceki malik olan davalılar murisi ... adına meydana getirildiğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ... vd. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların Kadastro Müdürlüğüne davalarını yönlendirmesi ayrıca tapu iptali ve tescil davası değil, kadastro tespitine itiraz davası açılması gerektiğini, davalıların dedesi...'ın yaklaşık 25 sene önce öldüğünü, davalıların babasının ise 02.05.2008 yılında vefat ettiğini, ...'ın zaten kazandırıcı zamanaşımı ile dava konusu taşınmaza her halükarda malik olduğunu, davalıların babası ... köy senedi ile bahse konu taşınmazı satın almış olup, yine kendi birikimi ve kendi parası ile taşınmazın üzerine ev yaptığını, davacıların bu ev üzerinde de hak iddia edebilmelerinin mümkün olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın kök muristen geldiğinin yapılan keşif ve uygulama sonucunda belirlenmesine göre davacıların davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi miras nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı HMK'nın;

190.maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı TMK'nın;

6. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

640. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler."

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;

15. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. "

Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.

Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde; “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ahşap ev ve tarlası vasıflı 102 ada 110 parsel numaralı 4.914,15 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ceddinden intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle üzerindeki evin 1995 yılında yapıldığı belirtilerek davalılar murisi ... adına tespit ve tespite itiraz edilmeksizin 24.06.2008 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.231,69 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.