"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl davada davacılar ... ile birleştirilen dava yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, asıl davada davalı ...’in davacılar ... ve ... yönünden davayı kabulü nedeniyle davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, asıl davada davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... v.d. vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ... ...’ın maliki olduğu 2346 ada 11 parsel sayılı taşınmazını 1/2’şer payla davalı oğlu ... ile dava dışı oğlu ...’e satış suretiyle devrettiğini, ...’in de 1/2 payı ölünceye kadar bakma akdi ile yeğeni ...’a (...’nin oğluna), ...’ın da teyzesi olan davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada asıl davada davacılardan ... ile birleşen davada davacılar Mehmet ve Makbule davadan feragat etmişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar ... ve ...; işlemlerin gerçek satış olduğunu, mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçıları arasında düzenlenen 12.06.1985 tarihli anlaşma başlıklı belge ile satış işleminin gerçek olduğu kabul edilerek mirasçıların bu hususa dair dava açmayacaklarının düzenlendiğini, turizm nedeniyle ilçede taşınmazlar değer kazandığından davacıların kötiniyeli olarak dava açtıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, asıl davada davacılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, asıl davada davacılar ... ile birleştirilen dava yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/250 E. 2018/424 K. sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 23/05/2019 tarihli ve 2018/2799 E. 2019/3281 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olayda; dinlenen davacı tanıkları dahi murisin çocukları ile hiç bir problemi olmadığını, çekişmeli taşınmazın oğullarına bedeli karşılığı temlik edildiğini bildirmişlerdir. Nitekim davacılardan bir kısmı da bu gerekçe ile davalarından feragat etmişlerdir. Her ne kadar Yerel Mahkemece, toplumun örf ve adetlerine göre baba ocağının açık tutulması amacıyla oğlanlara temlik yapıldığı şeklinde gerekçe gösterilmiş ise de buna ilişkin dosya kapsamında delil bulunmayıp bu gerekçe tamamen varsayıma dayalı olup, varsayıma dayalı gerekçe oluşturulamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli ve 2019/467 E., 2021/292 K. sayılı kararıyla; asıl davada davacılar ... ile birleştirilen dava yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, asıl davada davalı ...’in davacılar ... ve ... yönünden davayı kabulü nedeniyle asıl davada davalı ... yönünden davanın kabulüne, asıl davada davalı ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar ... ve ... vekili ile asıl davada davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Asıl davada davacılar ... ve ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma kararının maddi hata sonucunda verildiğini, davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını, muvazaa iddialarını ispatladıklarını, davalı ...’nin 19.01.2021 tarihli isticvap duruşmasında tevilli ikrarda bulunduğunu, davalı ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, diğer davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğunu, ancak davalı ... yönünden verilen kabul kararında hüküm fıkrasının 3-a ve 3-b bentlerinin sonuna “kayıt ve tesciline” kelimesinin yazılması gerektiği halde yazılmadığını ve yine 3-b bendinde davacı ...’un hissesinin 2/24 olması gerektiği halde, maddi hata ile 2/48 yazıldığını, bu hususların düzeltilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
Asıl davada davalı ... vekili; davalı ...’in davayı kabul ettiğini ancak bu kabulün gerçeği yansıtmadığını, davacılar tarafından iradesi fesada uğratılarak, kendi el ürünü olmayan, davacılar tarafından hazırlanmış davayı kabul ettiğine dair dilekçe verilmesinin sağlandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.2.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311.maddesinde, “Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hemen belirtilmelidir ki, kararın (V/2.) nolu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl davada davacılar ... ve ... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine; bozma kapsamına göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
6.3.2. Asıl davada davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı ...’in 08/09/2020 tarihli dilekçesi ile davacılar ... ve ... yönünden davayı kabul ettiği, 29/12/2020 tarihli dilekçesinde ise kabulün gerçeği yansıtmadığını, iradesinin fesada uğradığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
6.3.3. Bilindiği üzere, davayı kabulle ortaya çıkan sonucun iradeyi bozan bir halin nedenine dayandığı (HMK m.311) kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından iradesi fesada uğrayan kimseye talep hakkı bahşedeceğinden kuşku yoktur.
6.3.4. Hal böyle olunca, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi gereğince kabulün irade fesadı ile alınıp alınmadığı hususunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı ...’in yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Didim (Yenihisar) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılar ... ve ...’dan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 29/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.