"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 2000 ada 2 no.lu parselde bulunan 1, 2, 3 ve 4 no.lu bağımsız bölümlerin tamamını sağlık hizmeti için kullanılması şartıyla davalıya bağışladığını, ancak dört katlı binanın sadece ikinci katının bir odasının sağlık hizmeti için sağlık ocağı olarak kullanıldığını, diğer kısımların çöp ya da depo olarak kullanıldığını atıl, yıkık dökük bir şekilde kaderine terk edildiğini, yapılan protokolün üçüncü maddesinin birinci paragrafında her türlü bakım ve masrafların idare tarafından yapılacağı kararlaştırıldığı halde, protokol şartlarının hiçbirinin yerine getirilmediğini, taşınmazın yıkılmasının idarenin programına alındığını, bağış tasarrufundan dolayı büyük pişmanlık duyduğunu ileri sürerek, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, şartlı bağışa konu binanın Sağlık Bakanlığı tarafından birinci sınıf sağlık hizmetlerinde kullanılmakta iken, binanın mevcut yapısı ve fiziksel koşulları itibariyle sağlık hizmeti vermeye yeterli olmadığını, diğer yandan Bayraklı İlçe Sağlık Müdürlüğünün bu binada halen hizmet vermekte olan birimi Bayraklı ilçesinde yakın zamanda açılması planlanan l. no.lu Sağlık Hayat Merkezi Binasına taşınacağından davaya konu binanın sağlık tesisi olarak kullanılmasının planlanmadığını, ayrıca Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetleri güncel mevzuatları ile yürürlükteki diğer mevzuatlar kapsamında davaya konu binanın fiziki şartlara uygun olmadığını ve sağlık tesisi olarak kullanılamayacağını, taşınmazın zemin katında göçmen polikliniği olarak hizmet verilmekte iken bu birimin Gümüşpala Mahallesinde bulunan Göçmen Sağlık Merkezinde hizmet vermek üzere taşındığını, birinci katın Sigara Bırakma Polikliniği olarak halen faal olarak hizmet vermeye devam ettiğini, ikinci katının arşiv olarak ve üçüncü katının kornea nakil hizmeti vermekte iken, sağlık kuruluşlarına uzak olması nedeniyle taşındığını ve boş olduğunu belirtilerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2018/594 E., 2019/570 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın sağlık tesisi olarak kullanılamayacağı, keşif tarihi itibariyle gayri faal olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın 01.01.2019 tarihli tespite göre halen sağlık hizmetinde kullanıldığının açık olduğunu, rücu şartlarının oluşmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 22.04.2021 tarihli ve 2020/235E., 2021/876K. sayılı kararıyla; taşınmazda sağlık hizmeti verildiği, birimlerin başka adrese yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerince taşındığı, dava tarihinde bazı birimlerin faaliyetine devam ettiği, başka amaçla kullanılması için tahsis edilmediği, bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davalı vekilin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; protokole uyulmadığını, şartın yerine getirilmediğini, keşfen taşınmazın kullanılmadığının tespit edildiğini, binanın bakımlı ve hijyenik şekilde teslim edildiğini, bakım ve masrafların idare tarafından karşılanması gerektiğini, binanın sağlık hizmeti verilemeyecek hale gelmesinin davalının kusurundan ve idari işleyişten kaynaklandığını, binaya adının verilmediğini, taşınmazın kamuya ve bölge halkına faydalı olacak, ihtiyaçlarını giderecek şekilde kamunun sağlık hizmeti faaliyetlerinde kullanılması amacıyla bağışlandığını, bağış koşullarının yerine getirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK.nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren TBK.nın 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 120,60TL bakiye onama temyiz eden harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.