Logo

1. Hukuk Dairesi2021/8969 E. 2022/2558 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis davası sonunda, Yerel Mahkemece reddine dair verilen karar asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29/03/2022 Salı günü saat 10:00’da taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan babaları ... ...’ün maliki olduğu 184 ada 43 parseldeki taşınmazını ölümünden kısa bir süre önce davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasbırakanın kumar ve gece hayatı alışkanlığı olduğunu, borçları nedeniyle dava dışı üç adet taşınmazını sattığını, satışlardan elde ettiği para yeterli olmayınca kendisinden senet karşılığı borç aldığını ve bunlara karşılık taşınmazı devrettiğini, ayrıca mirasbırakanın sağlık harcamalarını karşıladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili; davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının o yıllarda kardeşlerine eski para ile 100.000,00 TL değerinde çek verdiğini, tarihin çok eski olması sebebiyle bankanın bilgileri Mahkemeye gönderemediğini, bilirkişi raporunda tespit edilen değerin de yanlış hesaplandığını, ayrıca Yerel Mahkemenin kendiliğinden delil topladığını, davacı tanıklarının beyanlarının da asılsız olduğu ve bunun dosyaya sunmuş oldukları vergi ödemeleri ile sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22/05/2017 tarihli ve 2017/583 E., 2017/426 K. sayılı kararıyla; temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 05/11/2019 tarihli ve 2017/3597 E., 2019/5659 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda; yukarıda değinilen olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mirasbırakan ile davalının uzun süre birlikte çalıştıkları, mirasbırakanın temlik tarihinden önce ve sonra bir çok taşınmazını elden çıkardığı, dava konusu taşınmazı davalı oğluna sattığı, mevcut deliller ile mirasbırakanın dava konusu devri mal kaçırma amaçlı yapmadığı anlaşılmakta olup bunun aksinin TMK'nın 6., HMK'nın 190. maddeleri uyarınca davacılar tarafından usulünce kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli ve 2020/31 Esas, 2021/5 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, biran için Yargıtay bozma ilamındaki gerekçe kabul edilse dahi, bozma ilamda belirtildiği üzere mirasbırakanın borçları varsa bu borçlarını karşılayacak yeterlilikte çok sayıda taşınmazının muvazaalı temlik tarihinden önce zaten satıldığını, mirasbırakanın temlikteki asıl amacının diğer mirasçılarından mal kaçırmak olduğunu, ölümünden çok kısa bir süre önce taşınmazı davalıya devrettiğini, mirasbırakanın başkaca dairelerinin olduğunu, mal satmaya ihtiyacı olmadığını, mirasbırakan ve davalı arasındaki yıllara dayanan baba-oğul ilişkisinin muvazaaya delalet ettiğini, davalının temlik nedeniyle murise tek kuruş dahi ödeme yapmadığını, satış tarihinde 1.650.000.000 ETL olan taşınmazın resmi akitte 30.000.000 ETL gibi çok düşük bir bedelle satın alınmasının muvazaanın göstergesi olduğunu, murisin kumar alışkanlığı nedeniyle çevresine borçlandığı ve yüksek miktarlı borçları nedeniyle taşınmazlarını sattığı yönündeki sadece davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, Mahkemece taşınmazın diğer hisselerinin başkasına satılmış olduğu gerekçesinin tapu kayıtları incelendiğinde gerçek dışı olduğunu, Mahkemece dosyaya vakıf olunmadan karar verildiğini, davalının taşınmazı satın alacak ekonomik gücünün bulunmadığını, tüm dosya kapsamıyla temlikin muvazaalı olduğunun sabit olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Kararın (V./2.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 29/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.