Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9040 E. 2023/3947 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, ... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmalarında davalı köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.11.1967 tarihli ve 1967/10 Esas, 1967/46 Karar sayılı kararı ile taşınmazın idareleri adına tesciline karar verilerek cilt no: 7, yevmiye no: 138, sahife: 41 de tapuya kaydedildiğini, ... Orman İşletme Müdürlüğü demirbaş defterinde de 01.01.1966 tarihli ve 2 sıra numarası ile “... Muhafaza Merkezi Arsası” olarak kayıtlı olduğunu, tespit yapılırken tapu kayıtlarının celp edilmediğini, taşınmazın uzun yıllar lojman binası olarak kullanıldığını, sonrasında köyde ikamet eden memur bulunmaması üzerine bir süredir boş olduğunu ancak binanın bakım ve onarımlarının düzenli olarak İdareleri tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kurum adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı köy tüzel kişiliği cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın köy tüzel kişiliği adına tespit gördüğünü, öncesinde taşınmazın ...’a ait olduğunu, davacıya geçici olarak verildiğini, davacının 25 yıl önce taşınmazı köylerine bıraktığını ve o tarihten itibaren de kullanmadığını, davacının bu konuda daha önce açtığı davanın reddine karar verildiğini, yeniden dava açılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 18.12.2014 tarihli ve 2014/36 Esas, 2014/177 Karar sayılı kararı ile kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.03.2018 tarihli ve 2015/19923 Esas, 2018/1821 Karar sayılı kararı ile “…... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/230 Esas, 2013/63 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... İdaresi tarafından, taşınmazın uzun yıllar lojman binası olarak kullanılması nedeniyle Orman İdaresine ait bulunduğu ileri sürülüp köy tüzel kişiliği adına kayıtlı 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve Orman İdaresi adına tescili istemiyle dava açıldığı, yargılama sonunda Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve anılan kararın 10.01.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Temyize konu dosyada ise; davacı ... İdaresi, yukarıda sözü edilen dosyada dava konusu olup hükmen kesinleşen taşınmaz hakkında tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Dolayısıyla her iki davanın tarafları ve konusu aynı olmakla birlikte, sonraki davada ayrıca tapu kaydına da dayanılmış olduğuna göre her iki davanın sebebinin aynı olduğundan söz edilmesi mümkün bulunmadığından, Sulh Hukuk Mahkemesi ilamının bu davada kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu.” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 11.09.1968 tarihli ve 2 sıra no.lu tapu kaydı getirtilerek mahallinde yeniden keşif yapıldığı, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu, dava konusu taşınmazın öncesinde tapusunun olduğu, tespit bilirkişilerinin tapu kaydı olduğunu bilselerdi davalı adına tespit yaptırmayacaklarını beyan ettikleri, yapılan tespitlerle dava konusu taşınmazın çifte tapusunun oluştuğu, davacı idare dava konusu taşınmazı uzun yıllardır kullanmamış ise de, davalı köyün de hiçbir zaman zilyet olmadığı ve bu haliyle oluşan tapu kayıtlarında davacının kadim hakka sahip olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı köy tüzel kişiliği temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, kesin hükme rağmen davanın kabulünün hatalı olduğunu, dava konusu yerin köy kullanımına daha uygun olacağını, davacını kullanımına uygun olmayacağını, davacının taşınmazı hiç kullanmayacağını, kendilerinin köy konağı yapma planları olduğunu, taşınmazın atıl kalacağını, köyün kullanımının daha yararlı olacağının araştırılmadan karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 ... maddesinde; "Tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde; A) Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur.

B) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.

C) Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardaki taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa, tespit o sınır esas alınarak yapılır.

D) Hazinece, özel kanunlar hükümlerine göre değişmez ve genişlemeye müsait olmayan sınırlarla miktar üzerinden satılan, tefviz veya tahsis veya parasız dağıtılan taşınmaz mallarda çıkan fazlalık, taşınmaz malla birlikte satış, tefviz, tahsis ve dağıtım tarihinden itibaren on yıl geçmiş ise, miktarına bakılmaksızın kayıt sahibi adına tespit edilir.

Bu maddede yazılı taşınmaz mallarda meydana gelen fazlalıklar hakında şartlar uygun bulunduğu takdirde, 14 üncü ve 17 nci madde hükümleri uygulanır." hükmü düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı köy tüzel kişiliğinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 379,57 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı köy tüzel kişiliğinden alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.