Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9051 E. 2022/8370 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SUNGURLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, .... ili, .... ilçesi, .... köyünde bulunan 438, 547, 591, 371, 372, 388, 389, 400, 401, 416, 505, 425, 517, 782, 792, 743, 746, 747, 748, 749, 793, 745, 78, 253, 254, 394, 455, 333, 334, 741, 103, 79, 81, 130, 247, 252, 155, 257, 816, 821, 415, 271, 301, 302, 292 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan.....'un tüm mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçıların harici ve rızai anlaşma ile taşınmazları 1962 yılında fiili olarak taksim ettiklerini ve 1962 yılından itibaren taksime göre kendilerine isabet eden taşınmazları zilyet olarak kullandıklarını, mirasbırakanın eşi ..... 1962 yılın yapılan taksim sonucu kendisine isabet eden 2 parça taşınmazdaki paylarını 05/01/1981 tarihli satış senedi ile ...., davalının eşi .....ve ..... adına eşi .....'ya 1/3'er paylı olarak temlik ettiğini, davalı ve eşinin ..... devraldıkları 1/3 payı 25/10/1982 tarihli satış senedi ile kendisine temlik ettiklerini ve zilyetliği devrettiklerini, mirasbırakan .....’un çocuklarından ...'nin ve eşi.....'un da çocuksuz ölümü üzerine taşınmazların 18/09/1996 tarihli miras taksim sözleşmesi ile taksim edildiğini, 05/01/1981 tarihli satış senedi ile mirasbırakanı .....'a isabet eden taşınmazlardaki 1/3 payın 25.10.1982 tarihli satış senedi ile kendisine temlik edildiğini ileri sürerek, davalı tarafından devir ve ferağı verilmeyen tüm taşınmazlardaki payların iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, çekişmeli taşınmazların tespit tarihinin 1985 yılı olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılamayacağını, eldeki davanın ortaklığın giderilmesi davasını ertelemek amacıyla açıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafından kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açıldığı, davanın açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro tespitlerinin 1985 yılında kesinleşip tapuya tescil edildiği belirtilse de davacının taşınmazlarda 1982 senesinden itibaren satış senediyle zilyetliğinin başladığını ve kesinleşmenin her bir taraf için ayrı ayrı oluşup oluşmadığının, dosyada mevcut olan satış senetlerinin, 18/09/1996 tarihli miras taksim sözleşmesinin, davalı ile davacının oğlu olan ...'a verilen vekaletnamelerin ve bu vekaletnamelerin iptali için Boğazkale Noterliğinin 20/04/2015 tarihli, 62 ve 63 yevmiye no.lu davalı tarafından işbu dava açıldıktan sonra hazırlanan azilnamelerin davanın esasına girilerek araştırılması gerektiğini, eksik inceleme ile yanlış karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; dava tarihi olan 02/04/2015 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; fiili taksim ve zilyetlik olgusu dikkate alınmadan karar verildiğini, dosyada mevcut satış senetlerinin, 18/09/1996 tarihli miras taksim sözleşmesinin, davalı ile davacının oğlu olan ...'a verilen Boğazkale Noterliğinin .... ve .... yevmiye no.lu satış ve intikal yetkisi içeren vekaletnamelerin ve bu vekaletnamelerin iptali için davalı tarafından iş bu dava açıldıktan sonra hazırlanan azilnamelerin davanın esasına girilerek araştırılması gerektiğini, kök murislerden kalan taşınmazların tamamında paydaş olan malikler arasında birden çok kez fiili taksime dayalı olarak satış senetleri düzenlendiğini ve yine davalı ile de 25/10/1982 tarihli satış senedi düzenlenerek ve iyiniyetli olarak aralarındaki taksim ve zilyetlik doğrultusunda taşınmazları kullandıklarını, eldeki davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3.3. Değerlendirme

Somut olayda çekişmeli taşınmazların bir kısmının kadastro tespitlerinin 25/02/1985 tarihinde, bir kısmının da 22/04/1999 ve 12/12/1997 tarihli hükmen tescil kararları ile kesinleştiği, anılan tarihler ile davanın açıldığı 02/04/2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup, davacının kadastro tespitinden önce düzenlenen harici senetlere dayanarak eldeki davayı açtığı gözetildiğinde davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenle; davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.