"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/29 E., 2021/373 K.
DAVA TARİHİ : 08.10.2010
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen direnme kararının yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Korkuteli ilçesi Çıvgalar köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakında kadastro öncesi döneme ilişkin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili yargılama sırasında davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davada taraf sıfatının Korkuteli Belediyesinde olduğunu belirterek davanın husumetten ve esastan reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2013 tarihli 2010/543 Esas 2013/9 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay ( Kapatılan ) 16. Hukuk Dairesinin 17.09.2013 tarihli ve 2013/9224 Esas, 2013/8303 Karar sayılı kararıyla " Mahkemece, kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibariyle taşınmazın kamu malı genel yol niteliğinde olup olmadığı, buna göre taşınmaz üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap koşullarının süre ve kullanım yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekirken bu husus tartışılıp değerlendirilmeden sadece kadastro tespitinden sonraki zilyetlik değerlendirilerek dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu" belirtilerek karar bozulmuştur.
C. Direnme Kararı
Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.06.2014 tarihli ve 2014/250 Esas, 2014/445 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin önceki tarihli kararında direnilerek davanın reddine karar verilmiştir.
D. Hukuk Genel Kurul Kararı
Mahkemenin direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2017/16-476 Esas 2018/1621 Karar sayılı kararıyla "Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu" belirtilerek direnme kararı bozulmuştur.
E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2020/29 Esas 2021/373 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne,14/09/2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 253.49 m² lik alanın davacıya ait olan 109 ada 17 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
F. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
G.Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili; Mahkemece eksik inceleme ile verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olup, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını, belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını, çekişmeli taşınmazın kadastrodan önce de yol olarak kullanıldığını, Kaymakamlığın davacının kullanımına ilişkin men kararı olduğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddedeki şartların davacı yararına oluşmadığını belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kararın bozulmasını talep etmiştir.
H. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmaza ilişkin kadastrodan önceki nedene dayalı tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri
3. Değerlendirme
Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin 2. fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olanan mülgü 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davalılar yasal hasım olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.