"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/06/2021 tarihli ve 2020/310 Esas - 2021/446 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli ve davalılar ... ve ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalılar ... ve ... vekili ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’nın 130 ada 30 ve 108 ada 104 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu ...’ye, 130 ada 31, 108 ada 105 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...e, 126 ada 4, 47 parsel, 148 ada 6 ve 164 ada 17 parsel sayılı taşınmazlarını ise davalı torunu ...’e temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, aksi halde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiştir.
2. Diğer davalılar ise, bir kısım taşınmazların ölünceye kadar bakma akdi ile devredildiğini, bakım ve gözetim yükümlülüğünün yerine getirildiğini, satış suretiyle devredilen taşınmazların ise bedellerinin ödendiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle 126 ada 4, 164 ada 17, 130 ada 30, 148 ada 6, 108 ada 104 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden ise iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı Yavuz Hıd vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 02/03/2020 tarihli ve 2016/16881 E., 2020/1480 K. sayılı kararıyla; “Somut olayda, kadastroca senetsizden davacı ... adına tespit ve tescil edilen 130 ada 30 ile 108 ada 104 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de davacı ...’nin temyizi olmadığından bu taşınmazlar yönünden verilen karar inceleme konusu yapılmamıştır. Ayrıca, 130 ada 31 ve 108 ada 105 parsel sayılı taşınmazlar mirasbırakanın oğlu ...in (bir kısım davalıların murisi) zilyetliğinden söz edilerek kadastroca Naim adına tespit ve tescil edilmiş olup mirasbırakan ile ilgisi olmadığından bu taşınmazlar bakımından davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Yine, 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ½ pay kadastro sırasında murisin bağışı nedeniyle senetsizden davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, davalı ...’e devredilen diğer ½ pay yönünden de davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, 164 ada 17 parsel sayılı taşınmaz mirasbırakana ait iken 08.02.2008 tarihinde satış suretiyle, 126 ada 4 parsel ve 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ½ pay ile 126 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar 26.09.2008 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalı torunu ...’e temlik edildiği halde anılan taşınmazlar bakımından hükme yeterli bir inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı da yoktur. Bir başka hususta; Anayasanın 141/3. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorundadır. Hâl böyle olunca, 164 ada 17, 126 ada 4, 47 parsel sayılı taşınmazlar ile 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın davalı ...’e temlikinin muvazaalı olup olmadığının yukarıdaki ilkeler uyarınca ve daha önce dinlenen taraf tanıklarının da bilgilerine başvurularak, saptanması mirasbırakanın başka taşınmazları olup olmadığının belirlenmesi var ise onların da değeri tespit edilerek ölünceye kadar bakma akdi ile devredilen taşınmazların murisin mal varlığı içinde makul karşılanabilecek oranda kalıp kalmadığının değerlendirilmesi, 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... adına tespit ve tescil edilen ½ pay yönünden ise tenkis isteğinin de değerlendirilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmamıştır.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2021 tarihli ve 2020/310 Esas - 2021/446 Karar sayılı kararıyla; 130 ada 30 ve 108 ada 104 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü yönünde kurulan hüküm temyiz edilmediğinden anılan taşınmazlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 126 ada 4,164 ada 17,148 ada 6,126 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 130 ada 31,108 ada 105 parsel sayılı taşınmazlar ve tenkis isteği yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılar lehine tapu iptali ve tescil isteği reddedilen taşınmazlar yönünden 9.476,52 TL ve reddedilen tenkis talebi yönünden de 4.080,00 TL olmak üzere ayrı ayrı, vekalet ücretlerine hükmedilmesinin doğru olmadığını, davalı ...’nin en başından beri davayı kabul ettiğini, bozma sonrası dinlenen tanık beyanları ile de, mirasbırakan ve davalıların davacılardan mal kaçırma kastı ile hareket ettiklerinin sabit olduğunu, mirasbırakan tarafından kadastro tespiti sırasında bir kısım davalıların eşi Naim adına tespit ve tecsil edilen taşınmazlar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kadastro esnasında bağışlanan taşınmazlara ilişkin tapu iptali ve tenkis taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek, anılan yönlerden kararın bozulmasını istemiştir.
5.2.Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına rağmen, bozma ilâmının gereklerinin yerine getirilmediğini, tenkis hususunun incelenmediğini, mirasbırakanın bir kısım taşınmazlarını ölünceye kadar bakıp gözetmek şartıyla gelini ...ve torunu ...’a bağışladığını, onların da ölünceye kadar mirasbırakana baktıklarını, bu nedenle ortada mal kaçırma kastı bulunmadığını, 164 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, mirasbırakan tarafından davalı torunu ...’e devir işleminin gerçek satış olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun'un 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de, gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV/2.) no.lu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, kararın (IV/3.) no.lu paragrafında yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
6.3.2. Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemli olarak terditli açılmış olup, dava konusu bir kısım taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil isteği kabul edilmiş, bir kısım taşınmaz yönünden ise reddedilmiş, bu nedenle de iptal -tescil isteği kabul edilen taşınmazlar yönünden davacılar lehine, reddedilen taşınmazlar yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, terditli talep olan tenkis isteği reddedildiğinden bu istek yönünden de davalılar lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmiştir. Mahkemece davacıların talebi iki ayrı istekmiş gibi değerlendirilerek tenkis isteğinin reddedilmiş olması nedeniyle davalılar lehine ayrıca vekalet ücreti tayin edilmesi doğru değilse de, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekir.
VI. SONUÇ:
1.Kararın (IV/6.3.1.) no.lu bendinde açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
2.Kararın (IV/6.3.2.) no.lu bendinde açıklanan nedenlerle; davacıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulüne;
3.Hükmün 6 numaralı bendinin tamamen hüküm fıkrasından çıkartılmasına, davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden gelen davacılar vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davalılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.