"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar tarafından istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17/05/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalı vekil Avukat ... ile temyiz edilen asıl davada davacı vekili Avukat... ve temyiz edilen birleştirilen davada davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ve birleştirilen davada davacılar; ortak mirasbırakanları ...'un 99 ada 10 parseldeki 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu bağımsız bölümleri davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, son derece varlıklı biri olan mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı; iddiaların doğru olmadığını, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, satış bedelinin mirasbırakanın banka hesabına yatırıldığını, sadece çıplak mülkiyetinin devredilmesi nedeniyle kiracılar tarafından satıştan sonra kira bedellerinin mirasbırakanın banka hesabına yatırılmaya devam ettiklerini, mirasbırakanın büyük zorluklarla satın aldığı taşınmazının yabancıya satılmaması amacıyla devri gerçekleştirdiğini,davacıların ise mirasbırakanla hiç ilgilenmeyip cenazesine dahi gelmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalıya satış yoluyla devredilen dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından ayrıca vasiyetname ile davalıya bırakıldığı, davalının satış bedelini ödeyecek maddi gücünün bulunduğu, mirasbırakanın satış bedelini mirasçılara paylaştırılması için banka hesabında tuttuğu, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca bir taşınmazın da bulunduğu, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Asıl davada davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, rapora itirazların dikkate alınmadığını belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
Birleştirilen dosyada davacılar vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğunu, beyanlarının ve isteklerinin dikkate alınmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, harç, masraflar ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 21/09/2021 tarihli ve 2021/211 E., 2021/1341 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetnamenin içeriği ve dosyada mevcut mektuplarından, mirasbırakanın davacı oğluna öfke duyduğu ve evladı olarak görmediği, hiç bir şekilde mirasından pay almasını istemediği, birleşen davacılar yönünden de mirasbırakanın benzer duygu ve tutum içinde olduğu, vasiyetnamede vefalı gördüğü davalı oğlunu tercih ettiğini açıkça beyan ettiği, davalı ile banka üzerinden para alış verişi sağlayarak muvazaalı satış işlemini perdeleme gayreti içinde olduğu, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili; istinaf mahkemesince haksız şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları aynı zamanda davalıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin iptali davası devam ettiği halde sonucu beklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, mirasbırakanın vasiyetnamede davacıların mahfuz hisselerine dokunmadan davacıları mirasından kısmen çıkardığını ve ölmeden önce mirasını paylaştırdığını, mirasbırakanın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini, mirasbırakın vasiyetnamede ve notlarında yaptığı paylaşımı neden yaptığını açıkça belirttiğini, dava konusu taşınmazlar yabancıya gitmesin ve aile mirası olarak kalsın diye temlikleri gerçekleştirdiğini, istinaf mahkemesinin ise vasiyetnamedeki bazı cümleleri mirasbırakanın ayrım yaptığı şeklinde yorumladığını, davalının her zaman mirasbırakanın yanında olduğunu, davacıların ise mirasbırakanla hiçbir zaman ilgilenmediğini, evlatlık ve tornluk vazifelerini yerine getirmediklerini, anne babaya bakımın da bir semen niteliğinde olduğunu, mirasbırakanın davacıların mahfuz hisselerine dokunmadığını, davacıların iddialarını ispatlayamadıklarını, mirasbırakanın bankadaki parası haricinde hala üzerine kayıtlı Ankara/Çankaya'da bir dairesinin bulunduğunu, satış bedellerini mirasbırakana ödediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asıl davada davacı vekili ve birleştirilen davada davacılar vekili için ayrı ayrı 3.815.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 9.298,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı alınmasına, 17/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.