Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9486 E. 2022/3914 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya devrettiği taşınmazların devrinin, davalının babasının hileli davranışları nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının babasının dava dışı kooperatif ile bağlantısının tespit edilmesi, davacının hile ile aldatıldığına dair iddialarının ispatlanması ve davalının taşınmaz bedellerini ödediğine dair savunmasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ISPARTA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17/05/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalının babası olan dava dışı ...'nun yönlendirmesi ile dava dışı S.S. ... Konakları Konut Yapı Kooparatifi ile dava dışı 8543 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarına ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dava konusu 8544 ada 1 ve 2, 3812 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarının da sözleşme konusu olduğunu sanarak sözleşmeyi imzaladığını, davalının babası ...'nun; 8544 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların belediyeye yol olarak terk edileceğini, yine 3812 ada 1 parsel ve 2 parsel sayılı taşınmazların da yapılacak inşaatta kat artışı sağlamak için belediyeye hibe edileceğini, bu yüzden sözleşmeye sadece 8543 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların yazılacağını, davalı kızının vekaletnamesinin kendisinde bulunduğunu, taşınmazların kızına devri ile gerekli iş ve işlemleri kendisinin takip edeceğini söylediğini, ...'ya inanarak dava konusu taşınmazlarını davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, ardından da kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın yapılmasını beklediğini ancak dava dışı ...'nın kendisini oyaladığını, yine ...'nın yönlendirmesi ile 28/10/2015 tarihinde dava dışı kooperatif ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshedip, aynı tarihte ...'nın yetkilisi olduğu şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, dava dışı ... ile konuşmaları ve davalının babası ... ile görüşmelerinden sonra haricen yaptığı araştırma neticesinde kandırıldığını anladığını, davalıya temlikin hile ile yapıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava dışı S.S ... Konutları Yapı Kooparatifi ile yapılan satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazların farklı olduğunu, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, resmi satış senedinin aksinin ancak resmi belge ile ispat olanabileceğini, davacı ile adı geçen dava dışı kooperatif arasında yapılan sözleşmeye taraf olmadığını, kooparatifte yönetici olmadığını, babası ...'nun satışın yapıldığı tarihte dava dışı S.S ... Yapı Kooparatifi'nin üyesi, başkanı ve temsilcisi olmadığını, kendisinin hile yaptığına ilişkin bir iddia bulunmadığını, dava dışı babası ...'nın hile yaptığının ileri sürüldüğünü belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17/09/2020 tarihli ve 2018/184 E., 2020/120 K. sayılı kararıyla; dava dışı ... Konakları Kooperatifi adına hareket ettiği anlaşılan dava dışı ...'nun ... Konakları ile davacının 04/07/2013 tarihinde dava dışı taşınmazlar için inşaat sözleşmesi imzalamasını sağladığı, yine aynı tarihte ... Konakları adına hareket ediyormuş izlenimi vererek, kızı olan davalı adına davacı ile dava konusu taşınmazların devir işlemini gerçekleştirdiği, davacının yanıltılmak suretiyle işlem yaptığı, davalının, dava dışı ...'nun kızı olduğu, babası ile birlikte hareket ettiği ve iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve dava dışı kooperatifle yapılan sözleşme ile davalının alakası olmadığının, davalının kooperatif yetkilisi olmadığı gibi dava dışı babasının da kooperatif ile bir ilgisi olmadığının resmi senetlerle kanıtlandığını, dinlenen tanıkların dava konusu taşınmazların bedelsiz alındığına ilişkin tanıklık yapamadıklarını, sadece taşınmazların yapılacak inşaatta donatı alanına kalacağına ilişkin beyanda bulunduklarını, ancak belediyeden gelen cevapla böyle bir imar çalışmasının olmadığı, taşınmazların da donatı alanında kalmadığının açıkça saptandığını, tanıkların hile konusunda hiç bir beyanı olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07/09/2021 tarihli ve 2021/264 E., 2021/1146 K. sayılı kararıyla; davalıya vekaleten tapuda işlem yapan davalının babasının dava dışı kooperatif ile bağlantısının belirlendiği, davacının dava dilekçesindeki iddialarının ispatlandığı, dava konusu taşınmazların davalı tarafından bedelinin ödendiğine ilişkin savunmasının ispat edilemediği, davacının hileli davranışlar neticesinde aldatıldığı, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, verilen kararın yerinde olmadığını, delillerin yanlış değerlendirildiğini, objektif değerlendirilmediğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazlar ile davalının satın aldığı taşınmazların farklı olduğunu, keşif esnasında taşınmazların farklı yerler olduğu ve birbirlerine yakın olmadığının açıkça tesbit edildiğini, davacının taşınmazların devrinden yaklaşık 4 yıl sonra, sözleşmeyi fesih tarihinden yaklaşık iki yıl sonra bu davayı ikame ettiğini, bunun da hayatın olağan akışı ile uyuşmadığını, devir tarihinden sonra taşınmazlara ilişkin tüm vergilerin davalı tarafça ödendiğini, kararın delillere aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 48.024,81 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.