Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9529 E. 2022/4645 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’nın maliki olduğu 338 ada 46 parsel sayılı taşınmazı için kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, anılan sözleşme gereğince mirasbırakana 5 adet bağımsız bölüm verildiğini, ancak mirasbırakan adına tescili gereken 3,5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin davalılar adına tescil edildiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu bağımsız bölümlerin mirasbırakan babaları ... ...’dan intikal ettiğini, kök mirasbırakan babaanneleri ... tarafından yapılan herhangi bir temlik bulunmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince mirasbırakan ...’ye verilmesi gereken iki adet bağımsız bölümün adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2017/97 E. 2019/53 K. sayılı kararıyla, dava konusu bağımsız bölümlerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince taşınmazda paydaş olması nedeniyle davalıların mirasbırakanı ... adına tescil edildiği, muvazaa iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf itirazlarında özetle; ana taşınmazda davalıların mirasbırakanı ... ‘in bir payı olmasının mümkün olmadığını, çünkü o tarihlerde ... ‘in öğrenci olup, işi gücü ve parasının bulunmadığını, mahkemece dayanak tapu kayıtlarının getirtilmediğini ve mirasbırakan tarafından davalıların murisi ...’e yapılan bir temlik olup olmadığı hususunun araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 09/09/2021 tarihli ve 2019/583 Esas 2021/1486 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakanın oğlu ...’e yapmış olduğu bir taşınmaz devrinin söz konusu olmadığı, dava konusu bağımsız bölümlerin davalılara mirasbırakanın yaptığı bir devir sonucu intikal etmediği, 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasbırakanın yapmış olduğu bir temlikin bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun'un 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, 1920 doğumlu mirasbırakan ...’nın 26.03.2016 tarihinde ölümü üzerine geride mirasçı olarak davacı oğlu ... ile kendinden önce ölen oğlu ...’ten olma torunları davalılar ..., ...ve ...ile ...’in eşi olan davalı gelini ... ve dava dışı kızı ...’ün kaldığı, 338 ada 19 parsel sayılı 375 m2 miktarlı taşınmazın tamamı 05.05.1960 tarih 21 nolu tapu kaydına istinaden mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, 09.05.1969 tarihinde mirasbırakanın taşınmazın 4/5 payını üzerinde bırakarak, 1/5 payını davalıların mirasbırakanı olan oğlu ... ...’ya satış suretiyle devrettiği, 1.10.1969 tarihinde yapılan kadastro işlemi ile Sivas Belediyesi’ne ait 338 ada 18 parsel sayılı taşınmazla dava konusu 338 ada 19 parsel sayılı taşınmazın birleştirildiği ve 338 ada 19 parsel sayılı 523,49 m2 miktarlı ve avlulu kargir apartman vasıflı taşınmaz 75/523 payının ... ..., 300/523 payının ..., 148/523 payının Sivas Belediyesi adına tescil edildiği, 16.06.2000 tarihinde taşınmazda Sivas Belediyesi’ne ait 148/523 paydan 37/523 payın mirasbırakan ..., 111/523 payın ... ...tarafından satın alınarak, satış ve tevhit işlemi ile taşınmazın 337/523 payının ..., 186 /523 payının ... ...adına tescil edildiği, dava konusu 338 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı ...adına kayıtlı 338 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 11.07.2000 tarihindeki tevhit işlemi ile 46 parsel sayılı, 735 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazın oluştuğu ve anılan taşınmazda 337/ 765 payın ..., 186/765 payın ... ..., 242/765 payın ...adına tescil edildiği, 19.03.2003 tarihinde ...’nin taşınmazdaki payından 247/765 payını, ...’in ise 39/765 payını, 5.06.2003 tarihinde Sevim’in 143/765 payını satış suretiyle dava dışı ... İnşaat Limited Şerketine devrettikleri, taşınmazda 19.06.2003 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği ve dava dışı 1 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin ...adına, Doğu giriş 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin ... adına, dava konusu 3,5 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin ... adına tescil edildiği, 08.08.2012 tarihinde ...’in ölümü üzerine 08.06.2016 tarih ve 19958 yevmiye nolu işlemle dava konusu bağımsız bölümlerin davalılar adına intikalinin yapıldığı anlaşılmaktadır.

3.3.2. Somut olaya gelince; mirasbırakan tarafından dava konusu kök 338 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının 09.05.1969 tarihinde kadastro tespitinden önce satış suretiyle davalıların mirasbırakanı olan oğlu ...’e satış suretiyle temlik edildiği, mirasbırakan ...’nin 26.03.2016 tarihinde öldüğü, davacının muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava hakkının mirasbırakan ...’nin ölümü ile doğduğu ve kadastro tespiti ile hak düşürücü sürenin işlemeyeceği göz önüne alınarak, eldeki uyuşmazlıkta muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil şartlarının değerlendirilmesi gerektiği açıktır.Ancak mahkemece eldeki davada yukarıda değinilen ilkelere uygun araştırma ve inceleme yapıldığı söylenemez.

Özellikle, tarafların tanık deliline dayanmalarına rağmen, mahkemece tanık listesi ibraz etmeleri için usulüne uygun süre verilmediği anlaşılmaktadır.

Hâl böyle olunca, taraflara tanık listesi sunulması için usulüne uygun süre verilmesi, tanık bildirilmesi halinde dinlenilmesi, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların gösterdikleri tüm delillerin eksiksiz toplanması, toplanacak delillerin, toplanan delillerle birlikte değerlendirilmesi, mirasbırakan tarafından 09.05.1969 tarihinde ...’e yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığının belirlenmesi halinde, mirasbırakan tarafından kök 338 ada 19 parsel sayılı taşınmazda ...’e satış suretiyle devredilen 1/5 payın ...’e isabet eden ve davalılar adına intikal eden bağımsız bölümlere hangi oranda yansıdığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, belirlenecek bu pay üzerinden iptal-tescil hükmü kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmiş olması doğru değildir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy oybirliğiyle karar verildi.