"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, DENKLEŞTİRME, TENKİS
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, denkleştirme, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, 21.02.2012 tarihinde ölen mirasbırakanları ...'nün şahıs firması olarak 1949 yılında tek başına kurduğu baklava işletmesinde ... markası ile tek başına çalışarak 1960'lı yıllarda şirketi tüm ülke ve dünyada tanınmış bir marka haline getirdiğini, 1978'li yıllarda şahıs firmasından şirket kuruluşuna geçerken, o dönem işyerinde çalışmaya başlayan ve yaşı müsait olan oğulları ... ... ve ... ...'yü de hissedar göstererek şirketleştiğini ve aynı faaliyetine devam ettiğini, gerçekte bir hissedarlığın söz konusu olmadığını, tüm işletmenin sevk ve idaresinin tamamen mirasbırakanın kontrolünde olduğunu, işletmeden bir payın bedeli karşılığı oğulları tarafından satın alınıp şirkete hissedar olunmadığını, 1983'lü yıllarda ... ...'nün ayrılarak kendi ticari işletmesini kurduğunu, davacı ...'nün 1983 yılında firmada imalatın başına geçtiğini, 1986 ve 1987'li yıllarda, mirasbırakanın isteği ile gerçekte bir hisse satımı olmaksızın ve karşılığında bedel alınmaksızın, eşinin, çocukları ..., ...'in şirkette birden fazla kişinin yer alması gerektiği için hissedar gösterildiğini, 1993 yılında ise annelerinin öldüğünü ve bunun üzerine şirket hisselerinin mirasbırakanın isteği ile %25 mirasbırakanda, %25 ... ...'de, %25 ...'de ve %25 ...'de olduğunu, annelerinin ölümü ile 18 civarında dükkanın miras kaldığını, mirasbırakanın bu dükkanlardan kendisine kalan 2/8'lik kısmı satarak bedelini şirketin faaliyetine kattığını, Antep'te mirasbırakana ait apartmandan satılan 3 dairenin, şehir merkezindeki arsanın, mirasbırakana ait Antep'teki arsa üzerinden geçen yolun ötesinde kalan arsa üzerinde inşa edilmiş binadan kendisine kalan 2 dairenin, 4 katlı binanın, mirasbırakanın Antep'te yurt için bağış yaptığı binanın altında kendi mülkiyetinde tuttuğu dükkanın, Karaköy'de Havyar Han adlı 5 katlı ilk imalathane olarak kullanılan binanın, satılarak, bedelinin hem yeni imalathane için hem de İstinye'de inşa edilen 2 adet villanın inşaatı için kullanıldığını, davalı ...'nün yanıltıcı beyanlarıyla mirasbırakanın iradesini sakatladığını ve kendi başına sağlıklı karar verebilmesinin önüne geçtiğini, davalı ...'in mirasbırakanı yanıltarak, diğer kardeşlerinin hiçbirinin haberi olmadan ve hiçbir bedel de ödemeden mirasbırakanın ileri yaşından da istifade ederek hisseleri üzerine geçirdiğini, davacılardan İbrahim'in hastane kurmak istediğini, bu hastane projesi için mirasbırakanın da çok istekli ve hevesli olduğu halde ani bir fikir değişimi ile hastane kurmaktan vazgeçtiğini, mirasbırakanın hastane kurmaktan vazgeçmesinden hemen sonra ise dava konusu villaların aniden 4.500.000 USD bedele satıldığını; bedelin 1/3'ünü mirasbırakanın, 2/3'ünü davalı ...'in aldığını, mirasbırakanın en başından beri davalı oğlu ...'in etkisi altına girdiğini, onun yönlendirmeleriyle iradesinin bir çok kez sakatlandığını, davalı ...'in mirasbırakanı yanıltarak etkin bir biçimde kendi menfaatleri doğrultusunda yönlendirdiğini ve diğer çocuklarının haklarının doğrudan ve dolaylı yollarla kendisine geçmesini sağladığını, sonuç olarak, mirasbırakanın 1949 yılında kurup ülke ve dünyada tanınmış hale getirdiği firması üzerinde kayıtlı ve kendi şahsi malvarlığının hemen hemen tamamının oğlu olan davalı ... ve kısmen de diğer oğlu davalı ... üzerinde kaldığını; mirasbırakanın diğer çocuklarına ise hiçbir şeyin kalmadığını ileri sürerek; öncelikle davalı ...'nün mirasbırakanı aldatmak ve yanıltmak suretiyle elde ettiği malvarlığı ve hisse senetlerinin devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile veraset ilamındaki hisseler oranında adlarına tesciline ve ödenmesine, taleplerinin kabul görmemesi halinde mirasbırakanın davalı mirasçılar lehine miras payına mahsuben yapmış olduğu karşılıksız kazandırmaların terekeye iadesine, bu taleplerinin de kabul görmemesi halinde saklı paylarının ihlali nedeni ile faizi ile birlikte tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, davacıların iddialarının doğru olmadığını belirterek, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli ve 2013/84 E. 2018/620 K. sayılı kararıyla; ''...Davacı vekiline mahkememizin 04/12/2013 tarihli ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara kararı ile, dava dilekçesinde veraset ilamındaki pay oranında tapu kayıt iptali - tescil, terdiden terekeye iade-denkleştirme, olmadığı takdirde tenkis mahiyetinde bildirilen davalara konu edilen malvarlığının ve ekonomik değerlerin açık ve net bir şekilde belirtmesi, talep edilen unsurların mahkemece tesis edilecek kararlara elverişli olacak şekilde detaylı olarak açıklanması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre zarfında ara kararı gereği yerine getirilmediği takdirde 6100 sayılı HMK.'nın 119. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verileceği ihtar edilmiştir.
Davacı vekili ara kararına istinaden 11/12/2013 tarihli dilekçeyi sunmuş ise de bu dilekçede de dava konusu ettiği mal varlığı ve ekonomik değerleri açıkca belirtmediği, davaya konu ettiği taşınmazların tapu kayıt bilgilerini bildirmediği ancak bir kısım taşınmazların adreslerini bildirdiği TAKBİSE ve İstanbul, Gaziantep, Kocaeli il ve ilçe Tapu Müdürlüklerine müzekkere yazılarak murise ve davalılara ait taşınmazların aktif ve pasif tapu kayıtlarının sorulmasını talep ettiği ve nihai terekenin Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/26 tereke sayılı dosyasındaki dava sonucunda belli olacağını bildirdiği, sonuç ve istek kısmında ise yine aynı beyanlarını ve taleplerini tekrar ederek, hisse devrine konu ... Gıda Sanayi Tic. A.Ş.de bilirkişi incelemesi yaptırılarak rayiç değerlerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar Mahkemece davanın esasına girilerek tanıklar dinlenmiş ve davacı vekilinin talebine istinaden bir kısım tapu müdürlüklerine müzekkereler yazılarak murise ve davalılara ait taşınmaz kayıtları celp edilmiş ise de dosyada yapılan incelemede halen dava konusu edilen murise ve davalılara ait taşınmazların tapu kayıt bilgilerinin netleşmediği, şirketle ilgili hisse devri yönünden ise muris tarafından hangi tarihte davalılara devredilen ne kadar hissenin dava edildiği belirlenmemiştir.
HMK'nın 119. maddesi dava dilekçesinde bulunması gereken hususları açıkca saymakta olup, dava dilekçesinde (d) bendine göre "davanın konusunun" ve (ğ) bendine göre,"açık bir şekilde talep sonucunun" yazılı olması gerektiği dikkate alınarak maddenin 2. fıkrası gereğince davacıya mahkememizin 10/07/2018 tarihli duruşmasında; davaya konu edilen, tapu kayıt iptali ve terdiden terekeye iade, denkleştirme, olmadığı takdirde tenkis talep edilen mal varlığı ve ekonomik değerleri, yani dava konusu olan taşınmazların tapu kayıt bilgilerini bildirmek ve şirket hisselerinden muris tarafından davalılara devredildiği iddia edilen hangi tarihteki ve ne kadar hissenin dava konusu edildiğini Mahkemece tesis edilecek karara elverişli olacak açık bir şekilde talep sonucunu açıklayıcı dilekçe sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilerek aksi halde HMK'nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususu ihtar edilmiş ise de, davacılar vekili bu tarihten sonra vermiş olduğu 12/07/2018, 20/11/2018 ve 12/12/2018 tarihli dilekçelerinin hiçbirinde Yasa'da belirtildiği şekli ile "dava konusu taşınmazları, muvazaalı olarak devredildiği iddia edilen şirket hisselerinin tarihini ve miktarını" ve "açık bir şekilde talep sonucunu" bildirmediği gibi önceki dilekçelerdeki şekli ile mahkememizce yapılacak araştırma sonucunda murise ait mal varlığı belirlendikten sonra, toplu beyan dilekçesi vereceklerini ve açıklayacakları hususlarla ilgili bilirkişi incelemesi aşamasına gelinmiş olacağını bildirmiştir.
Her ne kadar davacı vekili dilekçelerinde murisin ve muris tarafından davalılara devredilen taşınmazların ve şirket hisselerinin mahkememizce tespit edilmesi halinde talep sonuçlarını açıklayacaklarını bildirmiş ise de mahkememiz tereke tespiti davalarında görevli olmadığı gibi bu konuda Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2013/26 Tereke sayılı dosyasının halen derdest olduğu ve Mahkememiz dosyasının sonuçlanıp kesinleşmesinin beklendiği dikkate alındığında davacılar vekilince verilen kesin süre içinde, talep sonucuna ilişkin dava konusu edilen mal varlığı değerlerinin ve taşınmazların tapu kayıt bilgilerinin açık ve net bir şekilde Mahkemeye bildirilmediği, davanın açıldığı tarihten beri davacı vekilinin talebine istinaden muhtelif tapu müdürlüklerinden celp edilen kayıtlara rağmen verilen kesin süre içinde dosya üzerinde herhangi bir çalışma yapılarak dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıt bilgilerinin netleştirilip talebin açıklanmadığı...'' gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun kademeli bir şekilde (muvazaa, denkleştirme, tenkis) olarak zaten belirtildiğini ve bu yönden gerçekte bir eksiklik de bulunmadığını, talep sonucunun hem dava dilekçesinin sonuç ve istek kısmında yazıldığını, hem de 27.03.2013 tarihli dilekçede ve sonraki bir çok dilekçede açıklandığını, delillerin toplanması gerektiğini, ilgili tapu kayıtlarının Mahkemeye bildirildiğini, tapu kayıtlarına delil olarak dayanıldığını, tapu müdürlüklerinden eksik gelen cevapların doğrusunun talep edilmesi ya da hiç cevap vermeyenlerden tekiden cevap istenmesi gerektiğini, şirketteki devir tarihlerinin ve miktarlarının şirket kayıtları ve pay defterleri incelendiği taktirde netlik kazanacağını, şirket kayıtlarının delil olarak gösterildiğini, bu delillerin toplanması gerektiğini, kararın HMK'nın 119 ve 121. maddelerine aykırı, HMK madde 27’deki hukuki dinlenilme hakkını, HMK madde 195/1 hükmünü ihlal eder nitelikte olduğunu, mirasbırakanın davalılara geçirdiği şirket ve varlıklar ile davalıların şirket gelirinden edindikleri şahsi varlıklarının muvazaa, denkleştirme ve nihayetinde tenkis konusu olduğunu, beyan dilekçeleri sunulduğunu, eksik delillerin toplanması ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2019/566 E. 2020/843 K. sayılı kararıyla; verilen kesin süre içerisinde dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıt bilgilerinin netleştirilip talebin açıklanmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ileri sürdükleri istinaf sebeplerinin hiçbir şekilde belirtilmediğini, tartışılmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, üç ana kalem alacak (şirket hissesi + İstinye villa + varlık devirleri) konusunda istinaf nedenleri bulunduğunu, fakat sadece taşınmaz konusunda bir sonuca varıldığını, ancak şirket hissesi ve villa konusunun ise hiç incelenmediğini, bu konularda olumlu ya da olumsuz bir değinmede veya değerlendirmede bulunulmadığını, bu durumun anayasal hak arama özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını ağır zedelediğini, mirasbırakanın biriktirdiği büyük varlığının neredeyse tamamının, çocuklarından davalılar ... ile ...’nün üzerinde kaldığını, bu nedenle terditli muvazaa-denkleştirme-tenkis davasının açıldığını, ön inceleme tensip tutanağında verilen ara karara ilişkin olarak sunulan 27/03/2013 ve 03/04/2013 tarihli dilekçelerde üç (3) ana talebin açık ve net belirtildiğini ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak taleplerle ilgili harç yatırıldığını, birinci talebin ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. hisseleri ve gelirleri; ikinci talebin İstinye'de satılan villanın bedeli, üçüncü talebin mirasbırakanın varlıklarından şirkete ve/veya davalılara aktarılan değerler olduğunu, 11/12/2013 tarihli dilekçelerde üç (3) ana talebin içinin daha da detaylandırılarak tekrar edildiğini, 22/06/2017 ve 20/03/2018 tarihli beyan dilekçelerinin sunulduğunu, 04/07/2018 tarihli dilekçede eksikliklerin tek tek somut gerekçeleriyle bildirilerek yazılacak yeni müzekkereler ile eksikliklerin giderilmesinin talep edildiğini, 12/07/2018 tarihli dilekçede ara karardaki maddi hatanın ve bir eksiklik bulunmadığının belirtildiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürülen hususlara, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında hem HMK m.359/1-d hükmüne aykırı olarak hiç yer verilmediğini, hem de HMK m.359/1-e hükmüne aykırı olarak istinaf nedenlerinin hiç değerlendirilmediğini, taleplerinin; ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. hisseleri ve gelirleri İstinye'de satılan villanın bedeli ve mirasbırakanın varlıklarından şirkete ve/veya davalılara aktarılan değerler olduğunu ve anılan taleplerin açık ve net olduğunu ve harçlarının yatırıldığını, talepler hakkında davanın açılmamış sayılmasını gerektirecek hiçbir eksikliğin söz konusu olmadığını bildirip, yargılama sırasındaki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil, denkleştirme, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nın 119'uncu maddesinde ''(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması
hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.''
hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370'inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 07/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.