Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9708 E. 2022/8314 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin aşılıp aşılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin aşıldığı, bu sürenin dava şartı niteliğinde olduğu ve re'sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek istinaf mahkemesinin tapu iptali ve tescil talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ŞABANÖZÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu 1165 ada 24 parsel sayılı taşınmazın zemin üzerinde gösterecekleri bölümün kadastro çalışmaları sonucu hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının bir kısmının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının zilyet olduğunu, kadastro tespitinin kesinleşmesinin üzerinden çok zaman geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/06/2021 tarihli ve 2019/113 Esas, 2021/113 Karar sayılı kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, Mahkemece keşif icra edilip mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenmiş olsaydı kadim zamandan beri davacıların taşınmaza zilyet olduğunun açığa çıkacağını, davalı tarafın bu kullanıma rağmen hak düşürücü sürenin dolduğu iddiasının TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 29/09/2021 tarihli ve 2021/1157 Esas, 2021/1173 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 12/09/2019 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 22/08/1996 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.