Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9759 E. 2023/4643 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi takas iddiasına dayalı olarak davalı adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğunun tespiti ve tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, davalıya ait parsele davacıya ait parselden herhangi bir ekleme yapılmadığı ve çekişmeli yerlerin takasa konu edildiğinin belirlenmesi üzerine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/398 E., 2021/950 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/26 E., 2020/275 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının maliki olduğu ... ili, ... ilçesi, .../Cumhuriyet Mahallesi, Akardere mevkinde kain 324 ada 10 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kalması gereken bir kısım arazinin yapılan hatalı kadastro çalışmaları ve Kadastro Kanunu 22/a uygulaması sebebiyle 324 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına tescil edildiğini, ileri sürerek 324 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacıya aidiyeti tespit edilecek hisse miktarının iptali ile davacıya ait 324 ada 10 parsele eklenerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu 324 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tamamının davalıya ait olduğunu, uzun yıllardır davalı tarafından kullanıldığını, davacının, taşınmaz üzerinde hiç bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2017 tarihli ve 2016/204 Esas, 2017/149 Karar sayılı kararıyla; davalıya ait 324 ada 2 ve 10 sayılı parsellere davacıya ait 324 ada 9 sayılı parselden herhangi bir kısmın eklenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2018 tarihli ve 2018/1381 Esas, 2018/1667 Karar sayılı kararıyla; tarafların bildirdiği delillerin usulünce toplanılması, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gözetilip mahallinde yapılacak keşifte davacının dava konusu taşınmazdan talep ettiği kısmın belirlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 31.12.2020 tarihli ve 2019/26 Esas , 2020/275 Karar sayılı kararı ile, dava konusu yerin 06.07.2010 tarihinde kadastro geçmeden önce davacı tarafından davalıya 5 ocak fındıklık karşılığında verildiği ve taşınmazın bu şekilde tespit gördüğü, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince, dava konusu yerin kadastro geçmeden önce davacı tarafından davalıya 5 ocak fındıklık karşılığında verildiği gerekçesiyle hüküm verilmiş ise de esasen davalının maliki olduğu 324 ada 9 sayılı parselden davacıya verilen 5 ocak fındık yerinin, kadastro yapılmadan önce davacıya ait parsel üzerinde bulunan yolun davalı tarafça kullanılması karşılığında verildiğini, davalının dahi odunluk ve harman yeri ihtiyacı ile bu takasın yapıldığı şeklinde herhangi bir iddia ve savunmada bulunmadığı halde tanıkların bu yöndeki beyanlarına göre davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/398 Esas, 2021/950 Karar sayılı kararıyla, taraflar arasında çekişmeli yerlerin takasa konu edildiği ve davalının takas tarihinden sonra da çekişmeli A ve C harfi ile gösterilen kısmı kullanmaya devam ettiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusunda ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.... ili, ... ilçesi, .../Cumhuriyet Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan 324 ada 9 parsel sayılı 13.675,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kargir ev ve fındık bahçesi vasfı ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.