"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2020/888 E., 2021/1308 K. sayılı ve 28.09.2021 tarihli kararı ile esastan reddedilmiş, bu karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı Sevim’in 1054 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, çekişme konusu taşımazın mirasbırakanın tek taşınmazı olduğunu, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, işlem tarihinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada tenkis ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı iptal tescil talebinden vazgeçtiğini, talebin muris muvazaasına dayalı miras payı oranında iptal tescile ilişkin olduğunu bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı, muvazaanın olmadığını, sözleşmeden doğan yükümlülüğü yerine getirdiğini, mirasbırakanın her türlü bakımı ile kendisinin ilgilendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.02.2020 tarihli ve 2019/151 E., 2020/51 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın devir tarihi itibariyle ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmasını gerektirir haklı bir nedeninin bulunmadığı, yapılan sözleşmenin tamamen erkek evladı korumaya ve mal kazandırmaya yönelik olduğu, bu nedenle devrin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından yargılamanın başından beri mirasbırakanın işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu iddiası üzerinde durulduğunu, sonrasında ise bu iddiadan vazgeçildiğini, oysa her ne kadar ehliyetsizlik iddiasından davacı tarafından vazgeçilmiş ise de bu hususun kamu düzeninin ilgilendirmesi nedeniyle Mahkemece re'sen araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, devrin ölünceye kadar bakma akdi ile yapıldığını, davalının mirasbırakan ile ölünceye kadar ilgilendiğini, davacının ise mirasbırakanın yanına gelip gitmediğini, arayıp sormadığını, sözleşmeden doğan yükümlülüğün davalı tarafından yerine getirildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28/09/2021 tarihli ve 2020/888 Esas 2021/1308 Karar sayılı kararıyla; davacı ve davalının mirasbırakanın çocukları olduğu, mirasbırakan tarafından dava konusu taşınmazın devrini gerektirir bir nedenin bulunmadığı, devrin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulmadan ve araştırma yapılmadan sonuca gidildiğini, mirasbırakan tarafından sağlığında bir taşınmazın satılarak bedelin davacı ve davalı arasında paylaştırıldığını, davalı tarafından ölene kadar mirasbırakana bakıldığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna
varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/3.2.) paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.709,93 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 15/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.