"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/255 E., 2021/304 K.
DAVA TARİHİ : 08.07.2010
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kıyı kenar çizgisi dışında kalan taşınmazın tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından hüküm bozulmuş; bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Kumluca ilçesi, Çavuş Köyü, 1637 parsel sayılı taşınmazın 843 m2'sinin kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kaldığı gerekçesi ile açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu mahkeme kararı ile tapusunun iptal edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, davacı adına kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin davalı Hazineye geçmesinin davacıyı mağdur ettiğini, taşınmazının bulunduğu konum itibariyle çok değerli olduğunu, davacının mülkiyet hakkından yoksun bırakıldığını ileri sürerek, 200.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınıp davacıya verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında kıyı kenar çizgisinin deniz tarafına daha da yaklaştığını, davacıya ait iken tapusu iptal edilen taşınmazın kıyı kenar çizgisinin dışında, kara tarafında kaldığını belirterek, davanın "tescil" yönünde ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, dava konusu 1637 parsel sayılı taşınmazın bölgede yapılan kadastro çalışmaları ile 23.05.1986 tarihinde Hazine adına tespit gördüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.04.2014 tarihli ve 2010/351 Esas, 2014/296 Karar sayılı kararı ile; "Davaya konu 1637 parsel sayılı taşınmazın 843 m2 lik kısmının İdare Mahkemesince belirlenen kıyı kenar çizgisinin kara tarafında kaldığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA ve BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. BOZMA KARARI
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 04.03.2020 tarihli ve 2016/13062 Esas, 2020/2134 Karar sayılı kararı ile;
"davanın kabulüne dayanak yapılan 2013 tarihli kıyı kenar çizgisine dair harita ve dayanak tutanaklar ile kıyı kenar çizgisinin kesinleşip kesinleşmediği ilgili idareden sorularak alınacak cevabı yazı ve belgelerle birlikte 3 kişilik jeolog ya da jeomorfolog, 1 harita mühendisi ve 1 inşaat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu eliyle, dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, topoğrafik memleket haritalarından da yararlanılarak kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisinin fen bilirkişi tarafından kroki üzerinde gösterilmesi farklılık olursa sebebinin açıklattırılması, çevre parseller hakkında kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunduğunun tespit edilmesi halinde kesinleşen kıyı kenar çizgisinin eldeki davada belirlenen kıyı kenar çizgisi ile çelişip çelişmediğinin göz önünde bulundurulması, çekişmeli taşınmazın tamamen veya kısmen kıyı kenar çizgisine göre kara parçası tarafında kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. BOZMA SONRASI MAHKEMECE BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR
Mahkemenin 2020/255 Esas, 2021/304 Karar sayılı kararı ile; "Antalya ili, Kumluca ilçesi, Adrasan Mahallesinde kain 1637 parsel sayılı taşınmazın 830,68 m2'lik bölümün kıyı kenar çizgisinin dışında kaldığının tespiti ile bu yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi, ilgili Belediyenin davaya dahil edilmemiş olması, kısmen kabul kararı verildiği halde Hazine lehine vekalet ücreti verilmemesi ve yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmış olması sonucu yanlış karar verildiği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın yeni belirlenen kıyı kenar çizgisi dışında kalması nedeniyle davacı adına tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kıyıdan yararlanma” başlıklı 43. maddesi;
2. 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun "Genel Esaslar" başlıklı 5. maddesi;
3. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun "Sahipsiz yerler ve yararı kamuya ait mallar" başlıklı 715. maddesi;
4. ... Medeni Kanunu'nun "Kaydedilmeyecek taşınmazlar" başlıklı 999. maddesi;
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK'nın 428 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna, bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.