Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9856 E. 2023/4308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın, davacılar tarafından 30 yılı aşkın süredir zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla tescilinin talep edilmesi üzerine, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından ileri sürülen zilyetliğin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarını taşımadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin davacıların tescil isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/474 E., 2021/894 K.

DAVA TARİHİ : 29.09.2015

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi - İstinaf isteminin reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/121 E., 2021/3 K.

Taraflar arasında görülen tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, Amasya ili, Merkez ilçesi, Toklucak (Oluz) köyü, Köyaltı mevkii'nde bulunan doğusunda 1222 parsel, batısında çay ve çaydan sonra 1266 parsel, kuzeyinde 1222 ve 1226 parsel, güneyinde çay ile çevrili yaklaşık 2 dönüm miktarındaki taşınmazın kadastro tespiti yapıldığı yıllarda çayın taşması ve 1222 parselin bir miktarının sel suları nedeniyle götürülmesi ile görünümünün değişmesi nedeniyle tespit harici bırakıldığını, dava konusu edilen bu taşınmazın dere ya da çay yatağı olmadığını, 1222 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu, bu kısmın kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra geçen 30-35 yıllık sürede davacıların mirasbırakanı Kamil Aktaş, sonrasında da davacılar tarafından 30 yılı aşkın süre nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığını ileri sürerek dava konusu yaklaşık 2 dönüm miktarındaki taşınmaza parsel numarası verilerek ¼'er miras payı oranında davacılar ve davalı ... adına tescilini talep etmiş, 25/09/2017 tarihli dilekçe ile davalı olarak gösterdikleri Nazmiye aktaşın 18/01/2017 tarihinde öldüğünü belirterek mirasçılarının davaya dahil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın kadimden beri dere yatağı olduğunu, zilyetlik iddiasının gerçeği yansıtmadığını ve Hazine adına tescilinin gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı Oluz Köyü Muhtarlığı; 27.01.2016 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafça ekilip biçildiğini, Hazine'ye ait olmadığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05/01/2021 tarihli ve 2018/121 Esas, 2021/3 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın para ve emek sarf edilerek tarıma elverişli hale getirilen yerlerden olmadığı, davacıların aşırı killi ve kireçli açık yeşilimsi bir toprak dökerek mevcut yerin kotunu yükselttikleri, toprak taşımak suretiyle taşınmazın tarıma uygun hale getirilmesinin imar ihyadan sayılamayacağı gerekçesi ile davanın esastan reddine; davalılar ..., ... ve ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zilyetliğinin sel nedeniyle zorunlu olarak kullanılamadığını, öncesinde bitişiğindeki taşınmaz ile bir bütün olduğunu, zilyetliğinin hiç terk edilmediğini, bu yere ağaç vs dikmek ve bunları kullanmak suretiyle zilyetliğin devam ettirildiğini, evvelinde davacıların tarlasının bir parçası iken sel nedeniyle çukurlaşan ve çayın seviyesine inen dava konusu yerin en eski tarihli hava fotoğrafında bir bütün halinde göründüğünü, imar ihyaya yönelik gerekçenin yerinde olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 ... maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, isitnaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. üncü ve 17 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.