"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
...
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... ada 30 parsel sayılı taşınmazın içinde tarla ve evinin olduğunu, mirasbırakanlarının ölümünden sonra rızai taksim ile bu taşınmazın kendisine kaldığını, ... Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı 115 ada 29 parsel sayılı taşınmazın daha önce olmayan, kadastro çalışmaları sırasında ortaya çıkan bir parsel olduğunu, 29 ve 30 parsellerin bütünlük arz ettiğini, 115 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 2003 tarihli sicil örneğinde doğusunda pınar (Çeşme), batısında kuyutaş, kuzeyinde ve güneyinde yol olduğunun belirtildiğini, geçmişte bu parselin çeşme hariç olmak üzere mirasçılara ait olduğunu, çeşmenin yol kenarında olduğunu ve özel bir arsasının bulunmadığını, kadastro tespitleri sırasında köye karşı bir işlem yapıyor durumuna düşmek istemediğini, ancak atalarının hakkının çiğnendiğini, parselin yol olarak bırakılmış olması halinde yine bir itirazının bulunmadığını, ancak parsel olarak bırakılmasının son haliyle taşınmazının değerini düşürdüğünü ileri sürerek 115 ada 29 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek çeşme hariç olmak üzere yaklaşık 250 m²'sinin adına tescil edilmesini, kalan kısmın yol olarak tesciline, olmadığı takdirde tamamının yol olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Asat Genel Müdürlüğü vekili; davanın süresinde açılmadığını, çeşmenin köy halkı tarafından kullanıldığını, davacının mülkiyetinde bulunmadığını, yol ve çeşme gibi orta mallarının özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, davacının taleplerinin usul ve yasalara aykırı olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı; 2003 tarihli sicil örneğinde 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların bütünlük arz ettiğini, çeşmenin özel bir arsası olmadığını, kendi özel mülkiyetinin kamu malına konu edildiğini, mahalli bilirkişilerin dava konusu 29 parselin evveliyatında yol olarak kullanıldığını açıkça belirttiklerini, keşif sırasında açığa kavuşmayan hususlar nedeniyle Mahkemenin yanılgıya düştüğünü, dava konusu parseldeki çeşmenin de eski yerinde olmadığını, çeşmenin kaynağının kendisine ait 115 ada 30 parsel içerisinde ve orta kısmında olduğunu, 5 yıl önce pimaş boru ile 25-30 metre uzatılarak ve eski çeşme sökülerek yol sınırına yeni çeşme yapıldığını, kök tapuda bu sınırların belli olduğunu, davasının haklı olduğunu, evveliyatında yol olarak kullanılmasına izin verdikleri alanda yeni bir parsel oluşturulması yerine eskiden olduğu gibi yine yol olarak bırakılmasının hakkaniyete uygun olacağını belirtip bu kısmın adına tescilini aksi takdirde yol olarak ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının çekişmeli 115 ada 29 parsel sayılı taşınmazın adına tescilini talep ettiği veya yol olarak bırakılmasını istediği bölümü ile davacı adına kayıtlı 115 ada 30 parsel sayılı taşınmaz arasında 60-70 yıllık taş duvar bulunduğu ve bu taş duvarın ötesinde davacının kullanımı bulunmadığı gibi buranın 1962 yılından önce yol olarak kullanılan bir yer olduğu, ancak 1962 yılında kapanarak köy boşluğu halini aldığı ve o tarihten beri çeşmenin yanı köy boşluğu olarak köy halkı tarafından kullanıldığı anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu ... ada 29 parsel sayılı taşınmazın 488,15 m2 yüz ölçümü, "çeşme ve arsası" niteliği ile senetsizden ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 28.11.2006 tarihinde kesinleşmesi neticesinde tespit maliki adına tapu kaydının oluştuğu, 28.08.2014 tarihinde kurumlar arası tashihen devirle davalı Kuruma devredildiği; komşu parsellerden dava dışı 115 ada 30 parsel sayılı taşınmazın ise yine aynı tarihte kesinleşen kadastro tespiti neticesinde 1120,31m2 yüz ölçümü, "kargir samanlık ve tarla" niteliği ile senetsizden hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...