"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/327 E., 2021/1333 K.
DAVA TARİHİ : 07.11.2016
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/388 E., 2020/229 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 1989 yılında Temaşalık Köyü Tüzel Kişiliğinin maliki olduğu araziden özel parselasyonla tespit edilmiş olan 119 ada 54 parsel sayılı taşınmazın 300m2'lik kısmının köy ihtiyar meclisi kararıyla ve 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44/3 üncü maddesi çerçevesinde kendisine devredildiğini, bedelin köy sandığı hesabına iki ayrı taksitte 10.01.1989 ve 02.20.1989 tarihli makbuzlar ile ödendiğini, işlemin Kaymakamlık tarafından onaylanarak tamamlandığını, yaklaşık 30 yıldır ev ve bahçe olarak kullanıldığını, ancak taşınmazın kaydının Köy Tüzel Kişiliği adına kaldığını, Balıkesir ili büyükşehir olduğundan köy ...'na bağlanarak taşınmazın Belediye adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerine inşa edilen evin değerinin arazi parçasının değerinden daha fazla bulunduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazdaki 300m2'lik kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa taşınmazın 300m2'lik kısmının yüz ölçümüne kıyasen 300/1000 payının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü sürenin dolduğunu, ev kısmının ifrazının mümkün olmadığını, tapu devrinin resmi şekilde yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.11.2017 tarihli ve 2016/704E., 2017/507K. sayılı kararıyla, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 31.05.2018 tarihli ve 2018/329E., 2018/334K. sayılı kararıyla, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacının temliken tescile ilişkin talebi incelenmediği ve denetime esas olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı gibi gerekçeye de yer verilmediği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2020 tarihli ve 2018/388E., 2020/229K. sayılı kararıyla; kadastro öncesi nedene dayalı davanın hak düşürücü süreden reddine, temliken tescil talebinin dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olan kısmının ifrazının mümkün bulunmadığı, TMK'nın 724 üncü maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava konusu taşınmaza malik olduğu inancıyla 1990 yılında inşa etmiş olduğu evinde nizasız ve fasılasız olarak oturduğunu, taşınmazın ihale yoluyla satışa çıkartılmış olduğunu öğrenmesi üzerine dava açtığını, davalı ...'nin 02.01.2019 tarihli yazısında parselin ifrazının mümkün olduğunun bildirdiğini, daha sonra ifrazın mümkün olmadığının belirtildiğini, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 45 inci maddesinin 1999 tarihli değişik halinin 1990 yılında inşa edilen binanın bulunduğu taşınmaza geçmişe etkili olarak uygulanmayacağını, binanın ruhsatlanmış olduğunu, ödenen bedelin güncel değerinin hesaplanması ve ihale bedelinin bakiye miktarının da belirlenerek ödenmesi ile davanın kabulü talep edildiği halde işlem yapılmadığını, iyiniyetli inşaat yapmış olduğunu ve inşaat alanına isabet eden kısmın bedelini ödenmiş olduğunu, alınan raporlarda binanın değerinin taşınmazın tamamının bedelinden yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 22.09.2021 tarihli ve 2021/327E., 2021/1333K. sayılı kararıyla; kadastro öncesi nedene dayalı talep yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, temliken tescil isteği yönünden ise taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla satın alınan kısmın 300m2 olmasına rağmen bilirkişi raporunda 277m2 belirtildiğini, hatalı olduğunu ekleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa temliken tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü TMK'nın 724 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.