Logo

1. Hukuk Dairesi2021/9958 E. 2022/812 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, yaşlı olduğunu ve işitme zorluğu gibi çeşitli sağlık problemleri bulunduğunu, oğlu olan dava dışı ...'in araç alma, kefillik ve teminat hususlarında kendisini ikna ederek yardım istediğini, kredi işlemleri yaptığını ve dava dışı oğlunun araç aldığını düşünerek bir takım resmi işlemler gerçekleştirdiğini, bu sırada oğluna güvendiğini, ancak daha sonra, adına kayıtlı olan dava konusu 118 ada 8 parsel, 121 ada 49 parsel ve 123 ada 73 parsel sayılı taşınmazların dava dışı oğlunun üvey kızı olan davalı ...'ya satış gösterilmek suretiyle devredildiğini ve kandırıldığını anladığını, davalının taşınmazları alım gücü olmadığını, gerçek bir satış işlemi bulunmadığını, dava dışı oğlundan dolayı yapılan işlemleri sorgulamadığını, öz oğlu tarafından hileli davranışlarla kandırılarak taşınmazlarının devredildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaları kabul etmediğini, aldatma kastı bulunmadığını, satış işlemi sırasında davacının akli melekelerinin yerinde olduğunu, hukuki işlemin sonuçlarının davacıya anlatıldığını, davacının yapılan işlemlerin farkında ve sonuçlarının bilincinde olduğunu, taşınmazların bedelinin ödenmediği iddiasının da gerçeğe aykırı olduğunu, davacının bedeli almadığını usulüne uygun yazılı delille ispatlaması gerektiğini, taşınmazların bedelinin davacıya teslim edildiğini, satış işleminin resmi ve yazılı tüm şartlara, hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03/07/2019 tarihli ve 2018/365 E., 2019/216 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların davacının aldatılması sonucunda yani hile yoluyla devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, itirazlarının Yerel Mahkemece dikkate alınmadığını, tarafsız olmayan tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, davanın tanık beyanlarıyla ispatlanamayacağını, davalının davacıya yönelik hile içerikli bir davranışı bulunmadığını, iddiaların muhatabının dava dışı ... olduğunu ve bu haliyle de davalıya herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, tapu müdürünün davacı tarafın iddia ettiği bir hile veya kandırma olduğunu düşünseydi gerekli işlemleri yapacağını belirterek ve savunmasındaki beyanları tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30/09/2021 tarihli ve 2019/1441 E. 2021/999 K. sayılı kararıyla; davacı tanıklarının davacının iddialarını doğruladığı, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da olmadığı, davalının devir tarihi itibariyle taşınmazı satın alacak ekonomik durumunun ve davacının taşınmazlarını devretmesini gerektirir herhangi bir nedenin bulunmadığı, davacının; davalının üvey babası ve davacının dava dışı oğlu ... tarafından aldatıldığı ve davalının aldatmayı bilebilecek durumda olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak; Mahkemece dava konusu 123 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamının değeri dikkate alınarak fazla harca hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm harç yönünden düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, Yerel Mahkemece hak düşürücü süre yönünden bir inceleme yapılmadığını, davalının hileli bir harekette bulunduğuna dair bir iddia olmadığı gibi, bu konuda bir ispatda sunulmadığını, hatalı hüküm kurulduğunu, satış senedi incelendiğinde davacının, yapılan işlemleri bilmediğini ve aldatıldığını iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Mahkemenin yapılan resmi işlemlere hiç bir kıymet vermediğini ve davacının ispat edilememiş beyanlarına üstünlük tanındığını, davacının davasını ispat edemediğini, tanıkların tarafsız olması beklenemeyecek kişilerden olduğunu, dava konusu ile ilgili doğrudan bir bilgileri de bulunmadığını, hile iddiası nedeniyle ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, eksik delillerle hüküm kurulduğunu belirterek, savunmasındaki beyanları tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.227,16 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.