"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/36 E., 2021/1513 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/553 E., 2020/161 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi; çekişmeli 163 ada 10 parsel sayılı taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmayan mera niteliğinde yerlerden olduğunu, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirtmek suretiyle taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, irsen intikal eden eklemeli zilyetliğe dayanarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın mera niteliği taşınmadığı, tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, taşınmazın tevzi komisyonu çalışmasında parsel numarası verilerek Hazine adına kayıtlanmasına rağmen kadastro tesbiti sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtları dikkate alınmaksızın vatandaşlar adına tesbit yapıldığını, toplanan delillerin yetersiz olduğunu, soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanları ile bilirkişi raporlarına dayanılarak usul ve yasaya aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, Hazineye ait arazilerde zilyetlikle hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, mahalli bilirkişilerin yaşları dikkate alındığında Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarından geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün bulunmadığını, mahalli bilirkişilerinin aynı köyde doğmaları nedeniyle beyanlarının taraflı olma ihtimali dikkate alındığında hükme esas alınmalarının kabul edilemeyeceğini, belirtmelik tutanak tanıklarının sağ olup olmadıklarının tespit edilmediğini, mahalli bilirkişilerce taşınmazın muristen kaldığı belirtilmesine rağmen başka mirasçıların bulunup bulunmadığı ve taksimin var olup olmadığının saptanmadığını, Kadastro Kanununun 14 üncü ve 46 ıncı maddeleri uyarınca mülk edinme koşullarının yeterince araştırılmadığını, aynı çalışma alanında kayıt ve belgesizden başkaca mal tespit edilip edilmediğinin sorulmadığını, bilirkişi raporuna fotoğraf eklenmediğini, meradan açma olup olmadığının belirlenmediğini, hava fotoğraflarının usulüne uygun şekilde incelenmediğini, taşınmazın eğiminin yüksek olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve müvekkili idare lehine hüküm kurulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın mera sayılan yerlerden olmadığı, bitki örtüsü bakımından tarla vasıflı olduğu, komşu parsellerin aynı niteliği taşıdığı, tasarruf sınırlarının bulunduğu, yörede mera, yaylak ve kışlak çalışmasının yapılmadığı, usulünce yapılan mera araştırmasında taşınmazın kadim mera niteliğinde olmadığının anlaşıldığı, davalı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının da oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16/B, 17 nci ve 18 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 10 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.