Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1015 E. 2022/3139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı murisin hayatta olması nedeniyle davacının dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, dava hakkının ancak murisin ölümüyle doğacağı, davalı murisin hayatta olması sebebiyle davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil/tenkis davası sonunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen 13/10/2021 tarihli ve 2021/35 Esas - 2021/1421 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalı ...'in kızı olduğunu, bu durumla ilgili açtığı dava sonunda babalığın tespit edildiğini, babası olan davalı ... ve üvey kardeşlerinin kendisi ile görüşmek istemediklerini, babalığın tespitinden sonra davalı ...'in 364 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle eşi olan... ...'e devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ...'nın öldüğünü ve taşınmazın mirasçıları olan diğer davalılara intikal ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davalı baba ... ... adına, olmazsa miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... davanın reddini savunmuş, davalı Kemal davayı kabul ettiğini bildirmiş, diğer davalılar ise savunma getirmemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Serik 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/10/2017 tarihli ve 2017/26 Esas - 2017/180 Karar sayılı kararıyla; terekenin açılmasıyla mirasçıların tereke üzerinde hak sahibi olacağı, ne var ki davaya konu taşınmazı temlik eden kayıt maliki ...'in halen sağ olduğu, aleyhine muvazaaya dayalı dava açılamayacağı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, davalı ...’in öz kızı olan davacıyı manevi anlamda kızı olarak kabul etmediğini, davacının babalık davası açması neticesinde davalı baba ile soybağının kurulduğunu, davalı ...’in davacıdan mal kaçırmak için dava konusu taşınmazı eşi davalı...'ya muvazaalı olarak devrettiğini, davalı...'nın sağ olması halinde bu davanın yalnızca ...’in ölümünden sonra açılabileceği hususunun doğru olduğunu, ancak taşınmazı muvazaa ile devralan kişinin devreden kimseden evvel ölmesi halinde taşınmazı devredene bu davanın yöneltilmesinin mümkün olduğunu, davacının yasal miras hakkının azaltıldığını, muvazaalı işlemin sonuçlarının ortaya çıktığını, yerel mahkemece verilen kararın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarihli ve 2018/495 Esas - 2018/530 Karar sayılı kararıyla, dava değeri olarak gösterilen miktarın İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle HMK’nın 341/2. maddesinde yazılı kesinlik sınırı olan 3.110,00 TL'nin altında olduğu, miktar itibariyle kesin olan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 341/2. ve 352/1. maddeleri uyarınca usulden reddine, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine 13/09/2018 tarihli ek kararla, verilen kararın kesin olduğu gerekçesiyle davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı Dairece "Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanun 16. madde uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer esas alınarak temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 13/10/2021 tarihli ve 2021/35 Esas - 2021/1421 Karar sayılı kararıyla; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı eldeki davada davacının babası olan ve temlik işlemini yapan davalı ...’in halen sağ olduğu, davacının mirasçılık sıfatını kazanmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, davanın asıl konusunun muvazaa olduğunu, ortada muvazaalı bir işlem bulunduğunu, muvazaalı işlemlerin her zaman ileri sürülebileceğini, tarafların ölmesine gerek olmadığını, davacının babası ...'in davacıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını eşi...'ya devrettiğini, gerçekte satış değil bağış yapıldığını, işlemin muvazaa nedeniyle mutlak butlan olup, kesin hükümsüz, geçersiz olduğunu, her zaman dava açılabileceğini ve davanın her türlü delille kanıtlanabileceğini, mahkemece delillerin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Öte yandan, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalar hiçbir hak düşürücü ya da zamanaşımı süresine tabi olmayıp, dava açma hakkının murisin ölümüyle doğacağı kuşkusuzdur.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (V/3). paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.