"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1059 E., 2021/1145 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul Kısmen Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/221 E., 2021/188 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile harç ve giderler düzeltilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili; tarafların kardeş olduklarını, ... Köyünde kain 153 ada 88 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine kadar zilyetliğinin mirasbırakana ait olduğunu, mirasbırakanın ölmeden önce taşınmazı üç oğluna verdiğini, davalının durumu kabul ederek dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan bononun arkasına payların devredileceği konusunda sözleşme tanzim edildiğini ancak payların toplamda 1.923,80 m2 olarak eksik devredildiğini, davacı ...'a ise hiç devir yapmadığını ileri sürerek davacılardan ... için eksik kalan 934,67 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, diğer davacı ...'ın devredilmeyen 1/3 payı olan 2.858,47 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, taşınmaz üzerinde davalının evi, bahçesi ahırı olduğunu, mirasbırakanın yaşlı ve bakıma muhtaç olması sebebiyle davalı oğlunun yanında kaldığını, davacılar tarafından sunulan adi yazılı sözleşmede davalının yalnız imzası olduğunu, zorunlu unsurların tam olmadığını, taşınmazın devrini amaçlayan sözleşmenin resmi şekil şartlarına uymadığını, davacı ...'a yapılan temlik işleminin satıştan kaynaklanan tasarruf olduğunu, davalının uzun yıllardır taşınmaza zilyet ve malik olarak bulunduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişme konusu 153 ada 88 parsel sayılı taşınmazın 06.12.2007 tarihinde davalı ... ... adına tescil edildiği, tespitin 30.01.2008 tarihinde kesinleştiği, akabinde, 23.12.2016 tarih 1422 yevmiye nolu işlemle taşınmazın 153 ada 277 ve 278 nolu parsellere ifraz edildiği, 153 ada 277 parsel sayılı taşınmazın davalı ... ... adına kayıtlı iken 278 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2016 tarihinde davalı ... ...'e satışının yapıldığı, taşınmazın kök mirasbırakan ...'tan kaldığı, mirasçılar arasında tüm mirasçıların katılımıyla gerçekleşen taksim sözleşmesi olmadığı, davacıların iddialarını ispat edemedikleri, bonoların arkasındaki yazıların taşınmaz satışına ilişkin olmadığı, taksim sözleşmesi olarak da kabul edilemeyeceği ancak taşınmazın mirasbırakan ...'tan kaldığı, taksim edilmediği, davacıların taşınmazda hak sahibi oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 153 ada 277 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle tamamının 16 pay kabul edilerek 2 payının davacı ... adına, 2 payının davacı ... adına, kalan 12 payının ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmenin göz ardı edildiğini, kendi aralarında mal paylaşımı yaptıklarını, dava konusu taşınmazın ise 4 erkek kardeşe bırakıldığı, kardeşlerden ...'ın bu taşınmazdan çekildiği hususunun tanık ... beyanında belirtildiğini, kararda davacıların adına miras payı oranlarına göre tesciline karar verilerek fazla harç yatırılmasına ve ret vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle davacıların mağduriyetine sebep olunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; davacı ... için 934,67 m2 lik kısmın iptalinin talep konusu olmasına rağmen talepten fazlasına hükmedildiğini, davacı ...'ın talep ettiği kısmın taşınmazın ifrazı sonrası 153 ada 278 parselle aldığını, aksi halde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, davanın tüm mirasçılara karşı açılması ya da terekeye temsilci atanması gerektiğini, davalının 30 yılı aşkın malik sıfatıyla zilyetliğini sürdürdüğü, davanın reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro öncesi irsen intikal ve taksim nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, 153 ada 88 parsel sayılı taşınmazın 20 yılı aşkın zilyetliğe dayalı olarak davalı adına tespit gördüğü, tespitin 31.01.2008 tarihinde kesinleştiği, davanın 15.06.2017 tarihinde hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı tarafça davacı ...'a 23.12.2016 tarihinde yapılan taşınmaz satışı işlemi sebebiyle taşınmazın ifraz olduğu, ifraz sonrası taşınmazın 153 ada 277 ve 278 parsellere ayrıldığı, 277 parselin davalı adına, 278 parselin ise davacılardan ... adına kayıtlı olduğu, davalının keşif sırasındaki beyanıyla taşınmazın tarafların ortak mirasbırakan ...'tan kaldığı ve taksim etmediğini doğrulandığı, davacıların taşınmazın 3 erkek kardeşe bırakıldığı iddialarını ispat edemediklerinden bu yöndeki istinaf istemlerinin yerinde olmadığı, ancak taşınmazın ifrazdan önceki m2 si dikkate alındığında davacı ...'e 1071,92 m2 ye isabet edecek olmasına rağmen taşınmazın ifrazdan sonraki m2 si esas alınarak davacı ...'e 951,69 m2 ye isabet edecek kadar pay verilmesinin hatalı olduğu, davalı vekilinin sair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı ancak Mahkemenin davacı ... yönüyle talepten fazlasına hükmettiğine yönelik istinafının yerinde olduğu belirtilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 2.365,21 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...