Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1063 E. 2022/7349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayanılarak tapu iptali ve tescil istenmesine karşı, mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, davacı vekilinin temyiz başvurusunda bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yeterli hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmadan, tanık ve bilirkişi beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, bozma kararı verilmiş ve 1968 sonrası hava fotoğrafları getirtilerek, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraatçi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişilerinden oluşan kurulların katılımıyla keşif yapılmasına, detaylı raporlar alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : YÜKSEKOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 13/12/2021 tarihli, 2019/2678 Esas ve 2021/2451 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 02/06/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat .....geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... temsilcisi gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, .... ilçesi, .... köyü, .... mezrası, .... mevkiinde bulunan ve 80-90 yıl öncesinden dedesi ile babası, onların ölümüyle de kendisi tarafından kullanılan dava konusu 129 ada 12 parsel sayılı taşınmazın, harabe vasfıyla davalı köy tüzel kişiliği adına 10/06/2008 tarihli kadastro işlemiyle tespit edildiğini, dava konusu taşınmazda yonca ekmek ve biçenek olarak kullanmak suretiyle tasarruf ettiğini ileri sürerek, dava konusu 129 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Hazinesi vekili, dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliği adına tespitinin yapıldığını, taşınmazın vasfının harabe olup, zilyetlikle veya başka bir şekilde edinilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazın davacıyla herhangi bir bağlantısı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, davalı ... tüzel kişiliği, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yüksekova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2019 tarihli, 2013/385 E- 2019/469 K sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın her ne kadar köy içi parseli olmasına ve davacı tarafından zilyetliğe dayanılmasına rağmen, alınan jeodezi raporuna göre, 1955 yılı öncesi ve sonrasında taşınmazın tarımsal amaçlı kullanılmadığı, imar ihyasının yapılmadığı, davacının zilyetlikle iktisap iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, taşınmazın bulunduğu alanda Hazine arazisinin bulunmadığını, taşınmazın bulunduğu alanın tamamında tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirildiğini, özel mülkiyetin korunması ve dokunulmazlığı ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13/12/2021 tarihli 2019/2678 Esas, 2021/2451 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlar, dosyadaki belgeler, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı deliller bir arada değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 100 yıldan fazla zamandan beri davacı ve davacının murislerinin zilyetliğinde olduğunu, dava konusu taşınmazda Hazine, Köy Tüzel Kişiliği ya da herhangi bir kurumun tasarrufu ve hakkı bulunmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarıyla iddianın doğrulandığını, komşu parsellerin de özel mülkiyete konu taşınmazlar olduklarını, uzun süre önce çekilmiş ve tam olarak içeriği anlaşılamayan fotoğraflara dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını, hava fotoğraflarının yargılama sırasında ortaya çıktığını, delillerin sunulması aşamasında bu delilin bulunmaması nedeniyle dikkate alınmayacağını, yargılama sırasında ortaya konulan delilin yok hükmünde olduğunu, hükme esas alınamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. TMK’nın 713/1 maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükümlerini içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden dava konusu 129 ada 12 parsel sayılı, 5.879,81 m2 yüzölçümlü, harabe vasıflı taşınmazın “Toprak Tevzii Komisyonunun 49 nolu parselini kapsadığı ve 49 nolu parselin 53 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca Köy Harabesi olarak tespit edildiği, toprak tevzii paftasından şeklen faydalanıldığı belirtilerek 24.04.2007 tarihinde davalı ... tüzel kişiliği adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 10.06.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3.3.2. Mahkemece çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosya kapsamında alınan jeodezi bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın 1968 tarihli hava fotoğrafına göre, dava konusu parselin sınırları itibariyle güncel tarihli zemin durumu ile birebir uyumlu olduğu, taşınmazın eğimli bir tepelik şeklinde olduğu, tarımsal amaçlı sürülü olmadığı, imar ihyasının yapılmadığı, taşınmazın bu tarihte köy içinde bulunan köy içi parseli olduğu, üstünde herhangi bir bitki örtüsü ve ağaç bulunmadığı, 1955 tarihli hava fotoğrafına göre, bu tarihte de taşınmazın tarımsal kullanımının olmadığı, imar ihyasının yapılmadğı, köy içinde bulunan taşınmaz olduğu, tüm sınırlarındaki komşu parsellerin tarımsal amaçlı sürülü ve bahçe niteliğinde olduğu, taşınmazın güncel halinde tarımsal faaliyet yürütüldüğünün belirtildiği, ne var ki 1968 sonrasına ait hava fotoğraflarının celbedilmediği, bu tarihten sonrasına ilişkin bir inceleme yaptırılmadığı, öte yandan mahkemece dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile alınan bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları arasında çelişki bulunduğu ve çelişkinin giderilmediği anlaşılmaktadır.

3.3.3. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle Mahkemece 1968 tarihinden sonraki hava fotoğraflarının araştırılmadığı ve bu konuda inceleme yapılmadığı gözetilerek dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi döneme ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya keşfi hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, bitki örtüsünü, imar-ihyayı gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı tarihi, hangi faaliyetler ile imar ve ihya işlemi yapıldığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, taşınmazın eğimi ve toprak yapısı ile hali hazırdaki durumunu özellikle inceleyip mevcut haliyle tarım arazisi niteliğinde kabul edilip edilmeyeceğini değerlendirecek biçimde, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki bilirkişi raporunu irdeler ve çelişkileri giderir mahiyette ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, uydu ve hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir incelenen her bir hava fotoğrafı üzerinde çekişmeli taşınmaz bölümünün gösterildiği şekilde; teknik bilirkişiden ise keşfi takibe ve denetlemeye elverişli biçimde, krokili rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın karar veren Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden davacı vekili için 3.815.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.