"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/40 E., 2021/2008 K.
DAVA TARİHİ : 05.11.2015
HÜKÜM : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/7 E., 2020/64 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine temsilcisi dava dilekçesinde; kadastro çalışması sonucunda dava konusu 139 ada 22 ve 38 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyecek yerlerden olup Hazine adına kayıtlı 04.10.1939 tarih, 44 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı vekili 24.01.2020 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli, 2016/271 Esas, 2016/361 Karar sayılı kararıyla; eldeki dava ile Mahkemenin 2015/301 Esas sayılı dosyasında görülen dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle eldeki davanın Mahkemenin 2015/301 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yargılama sırasında eldeki davanın 2015/301 Esas sayılı dosyasından tefriki üzerine, Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2020 tarihli, 2019/7 Esas, 2020/64 Karar sayılı kararıyla; davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesinde belirtilen kamu orta mallarından olmayıp 50 yılı aşkın süredir davalı tarafından malik sıfatıyla zilyet edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde Toprak Tevzi Komisyonunca çalışma yapılmış olmasına rağmen Mahkemece bu hususta araştırma ve inceleme yapılmadığını, keşifte dinlenen yerel bilirkişiler taşınmazların bulunduğu köyde ikamet etmekle beyanlarında taraflı olma ihtimallerinin olduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bilimsel verilere dayanmadığını, yapılan mera araştırmasının da yöntemince olmadığını, taşınmazların eğiminin yüksek olduğunu, bunun dahi taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu gösterdiğini ileri sürerek re’sen göz önünde bulundurularak sebeplerle istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uymadığı ve taşınmazlarda davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13, 14, 16/B, 17, 18 ve 20 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Kars ili, Kağızman ilçesi, Yağlıca köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 139 ada 22 parsel sayılı 11.963,81 metrekare ve 139 ada 38 parsel sayılı 13.573,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla ayrı ayrı davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Dava konusu 139 ada 38 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dava konusu 139 ada 22 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğu ve taşınmazda davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine tarafından dayanılan 04.10.1939 tarih, 44 sıra numaralı tapu kaydı incelendiğinde, tapu kaydının iktisap sebebinde tapu komisyonunun 02.10.1939 tarih, 15 sayılı kararı uyarınca tescil edildiği belirtildiği halde Mahkemece söz konusu karar varsa krokisi ile birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış, kaydın revizyon durumu araştırılmamış ve yöntemince tapu uygulaması yapılmamış, dava konusu taşınmazın batı sınırında kışlak vasıflı 139 ada 124 parsel sayılı taşınmaz bulunduğu ve taşınmazın bir bölümü Kadastro Mahkemesinin 2013/13 Esas, 2014/168 Karar sayılı kararıyla hükmen mera vasfıyla sınırlandırıldığı halde Mahkemece yöntemince mera araştırması da yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 139 ada 124 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hüküm dosyası ile davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydı, varsa krokisi ve tüm oluşum belgeleri getirtilmeli, kaydın kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılarak görmüş ise revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri getirtilip dosya arasına alınmalı, tespit tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte öncelikle, teknik bilirkişi eliyle davacının dayandığı tapu kaydının varsa krokisi zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca öncelikle haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının krokisinin bulunamaması veya uygulanamaması durumunda tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırlar için davacıya tanık dinletme imkanı sağlanmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; tapu kaydının kapsamı belirlenirken söz konusu kaydın revizyon durumu da nazara alınmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak, kışlak gibi yerlerden olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe elverişli, uygulanan kaydın kapsamını ve dava konusu taşınmaz ile kışlak vasıflı 139 ada 124 parsel sayılı taşınmazın konumunu yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, dava konusu taşınmaz ile komşu kışlak parseli arasında ayırıcı doğal ya da yapay unsur bulunup bulunmadığı konusuna açıklık getiren, bitişiğindeki kışlakın devamı niteliğinde olup olmadığını bildiren, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu kışlak parseli ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten ve komşu kışlak parseli ile taşınmazın sınırlarını gösteren ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; Mahkemece, öncesi kışlak olan taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi nereye ulaşırsa ulaşsın hukuken değer taşımayacağı da göz önünde bulundurularak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı Hazine vekilinin dava konusu 139 ada 38 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
2. Davacı Hazine vekilinin dava konusu 139 ada 22 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının anılan taşınmaz yönüyle BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.11.2023 tarihinde onama kararı yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.