"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/98 E., 2021/61 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarihli 2017/1635 Esas 2020/573 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacı ile davalıların ortak miras bırakanı ...,...’ e ait taşınmazların davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ...’ın terekesinin taksime ya da paylaşıma konu olmadığını, taşınmazlarda davacının miras payı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davacının miras payı oranında tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılardan ...,... ve ... ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçesinde, davacının miras hissesinin anneleri ... tarafından 1994 tarihli köy senedi ile satın alındığını, dava konusu taşınmazlarda kök mirasbırkan ... den dolayı davacının miras alacağı kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.10.2015 tarihli ve 2013/314 E. 2015/280 K. sayılı kararıyla; çekişmeli 155 ada 13 ile 157 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine; çekişmeli 124 ada 1, 127 ada 1, 129 ada 1, ... ada 6, 47, 53 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.02.2020 tarihli 2017/1635 Esas 2020/573 K. sayılı kararıyla; “Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ...’e ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığı ve mirasçıları arasında taksim yapılmadığı, taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken hususun, çekişmeli taşınmazlarda miras payının satışına ilişkin bulunan, satıcısı kök mirasbırakanın oğlu davacı ..., alıcısı kök mirasbırakanın oğlu ...’in eşi ... olan 28.12.1994 tarihli senet kapsamının hukuken nasıl değerlendirilmesi gerektiği noktasında toplandığı, dava konusu taşınmazların davalıların mirasbırakanı ... nam ve hesabına satın alınmasına rağmen yurt dışında çalışıyor olmasından dolayı senedin eşi ... adına düzenlenmek zorunda mı kalındığı, yoksa taşınmazların ...’in kendi nam ve hesabına mı satın alındığı hususunun aydınlatılması gerektiği belirtilerek” karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli ve 2020/98 E. 2021/61 K. sayılı kararıyla; çekişmeli 124 ada 1, 127 ada 1 ve 149 ada 71 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın kabulüne, çekişmeli 157 ada 6, 15,16, 47 ve 53 parsel, 129 ada 1, ... ada 190 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin verdiği kısmen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,senette mevki ve yüz ölçümü yazılı 7 adet taşınmazın keşifte dava konusu yerlere uygulanmadığını, dava konusu taşınmazların davalı tarafın dayandığı senette yazılı taşınmazlar oluğunun doğrulanmadığını, bozma ilamında belirtilen hususların tam olarak ispatlanamadığını, taşınmazların senet ile ... nam ve hesabına alındığının ispatlanamadığını, iki kardeşin Almanya da işçi olarak çalışması nedeni ile davalı ...’in vekalet ile para gönderip davacının miras payını satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ...,... para ödediği görülmediğini bu sebeple terekeye göre 3.kişinin miras payını satın almasının miras hukukuna aykırı olduğunu, ...'nin kendi parası ile bu yerleri davacıdan satın aldığını, dava konusu taşınmazların yüz ölçümü ile senette yazılı taşınmazların toplam yüz ölçümünün uyuşmadığını, çelişki oluştuğunu,eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini, kadastro tutanağında davalı tarafın dayanak satış senedinin hiç ileri sunulmadığını, taşınmazların ... adına değil ... adına tespit ve tescil edildiğini, ret kararı verilen taşınmazların değerinin yüksek hesaplandığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yüksek olduğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle kısmen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının miras payı oranında iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 14 ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 713 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
Kadastro sonucunda, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 129 ada 1, 148 ada 190, 149 ada 37, 157 ada 6, 47, 53 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiş; bilahare adı geçenin ölümü nedeniyle mirasçıları adına kayden intikal görmüştür.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Eldeki davada, İlk Mahkeme kararının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde karara karşı yalnız davalı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, davacılar tarafından kararın temyiz edilmediği anlaşılmakla, İlk Mahkeme kararını temyiz etmeyen taraf, aleyhine yeni bir durum oluşmadıkça temyiz yoluna başvuramayacağından, davacılar vekilinin dava konusu 155 ada 13 ile 157 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
Temyizen incelenen 129 ada 1, 157 ada 6, 47 ve 53, 148 ada 190, 149 ada 37 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kurulan kararın ise bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin 155 ada 13 ile 157 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
Davacılar vekilinin 129 ada 1, 157 ada 6, 47 ve 53, 148 ada 190, 149 ada 37 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 967,40 TL fazla alınan harcın istek halinde iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...