"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/229 E., 2021/573 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde bulunan ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen 100.000 m2 büyüklüğündeki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tescil harici bırakıldığını, davacının taşınmazı masraf ve emek sarf ederek imar-ihya edip yaklaşık 22 yıldır tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.04.2014 tarihli ve 2011/384 Esas, 2014/379 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 100.000 metrekare yüz ölçümlü tapulama harici alanın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 21.01.2019 tarihli ve 2018/5188 Esas, 2019/100 Karar sayılı kararıyla; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek komşu parsel tutanak ve dayanakları ile hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun araştırılması ğereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
3. Taşınmaz aşamada 89 no.lu parsel olarak ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 07.10.2020 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 100.000 m2'lik kısmın Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, bu kısmın 89 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuş, davalı ... vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek karar verilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp yargılama sırasında ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Şanlıurfa ili, Viranşehir ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın taşlık olarak tespit harici bırakıldığı, yargılama sırasında 28.08.2014 tarihinde çekişmeli taşınmaz bölümünü de kapsayan 89 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına ihdasen tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma öncesinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar çekişmeli taşınmazın davacı tarafından imar ihya edildiğini belirtmelerine rağmen bozma sonrası alınan beyanlarda çekişmeli taşınmazın davacı ve babası tarafından imar ihya edildiği belirtilmiş, beyanlar arasındaki çelişki Mahkemece giderilmemiş, çekişmeli taşınmazı çevreleyen taşınmaz dava yolu ile tescil edilmesine rağmen ilgili dava dosyası getirtilerek incelenmemiş, davacının aynı çalışma bölgesinde edinebileceği taşınmaz miktarının belirlenmesi açısından yazılan müzekkere cevabında tapu kayıtları bulunduğu belirtilmesine rağmen bahsi geçen kayıtlara dosya arasında rastlanmamıştır.
3. Hal böyle olunca; Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile daha önceki bilirkişilerden farklı üç jeodezi-fotogrametri mühendisi kurulu, üç ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğu anlaşıldığından ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
4. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz bölümleri ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmaz bölümlerinin sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli;
5. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü, hava fotoğraflarının yıl yıl değerlendirilmesi suretiyle belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;
6. Fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümünü komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı;
7. Mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.