"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1051 E., 2021/1644 K.
DAVA TARİHİ : 07.10.2016
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/329 E., 2020/29 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava konusu 122 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadimden beri mirasbırakanı ...'e ait olduğunu, 1983 yılında ...Mal Müdürlüğünce de ...'e ait olduğunun tespit edildiğini, mirasbırakanın taşınmazı ölüm tarihi olan 1980 yılına kadar kullandığını, kendisinin ...'de yaşaması sebebiyle belli aralıklarla mülkiyetten kaynaklanan zilyetliğinin devamlılığını sağlamak için köyüne döndüğünü, taşınmazı bazen kiraya verip bazen de kendisinin bizzat kullandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu, süresinde açılmadığını, taşınmazın kendisine ait olduğunu belirtip davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu taşınmaz üzerinde kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dosyaya sundukları delillerin dikkate alınmadığını, salt tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile aleyhlerine karar verildiğini, zira davacı ve ailesi ile köy halkı arasında zaten husumet bulunmakta olduğunu, yetersiz araştırma ve inceleme yapıldığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı veya mirasbırakanı ... yararına dava konusu taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunun ispat edilemediği, ayrıca davacının dayandığı emlak kayıtlarının (vergi kaydı) dava konusu taşınmaza uyup uymadığı belirlenememekle birlikte, bir an için uyduğu kabul edilse dahi emlak kaydı mülkiyet belgesi olmayıp zilyetlikle birleşmeyen emlak kaydının hukuken değer taşımayacağı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, taşınmazın kadimden beri davacının mirasbırakan babası ...'e ait olduğunu, nitekim 04.08.1983 tarihinde Maliye Bakanlığı ...Mal Müdürlüğü Gelir Servisi'nden alınan yazıda da bu hususun belirtildiğini, resmi belge niteliğinde olan bu yazı cevabının aksinin senetle ispatlanması gerektiğini, 26.11.1986 tarihli intikal talebine ilişkin cevabi yazıdan da açıkça görüldüğü üzere mirasbırakanın ölümünden sonra taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunu, kadastro bilirkişisi olarak görev yapan Kazım Yetim'in mahalli bilirkişi olarak dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece sadece asılsız ve gerçeği yansıtmayan tanık beyanlarının dikkate alındığını, dosyaya sundukları diğer delillerin yeterince incelenmediğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucunda ... ili, ...ilçesi, Acıelma Mahallesi 122 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 11.651,21 m2 yüz ölçümü ve tarla vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak senetsizden davalı adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 30.01.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.