"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/102 E., 2015/44 K.
EK KARAR TARİHİ : 10.03.2021
DAVA TARİHİ : 14.03.2014
HÜKÜM : Tavzih Talebinin Kabulüne
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.05.2013 tarih ve 2013/4535 Esas, 2013/5212 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.01.2019 tarih ve 2019/212 Esas, 2019/487 Karar sayılı kararı ile onanarak 31.01.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Karara karşı Tortum Tapu Müdürlüğü tarafından tavzih talebinde bulunulmuş, Mahkemece 10.03.2021 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin ek kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, tavzih talebinin kabulüne yönelik Mahkemenin 10.03.2021 tarihli ve 2014/102 Esas-2015/44 Karar sayılı ek kararına ilişkindir.
Bilindiği üzere; hükmün tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 305 inci maddesinde "(1) hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; gerek Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.05.2013 tarih ve 2013/4535 E., 2013/5212 K. sayılı bozma kararında ve gerekse Mahkemenin kabul gerekçesinde dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan Halil Savaş'ın olduğu ve davacıların kök mirasbırakan Halil Savaş mirasçıları adına tescil isteminde bulunduğu sabittir. Tavzihe konu hükümde, dava konusu olan 367 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına 11.02.2015 tarihli Tortum Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/91 Esas sayılı veraset ilamına göre hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline arta kalan miktarın tapu maliki üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve bu karara karşı davalılar vekili temyize başvurarak temyiz dilekçesinde aynen ''... dava konusu taşınmazın kök muristen kaldığını kabul ile tüm mirasçılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar vermesi gerektiği halde kök murisin torunları ve gelini olan davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasının... '' hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulması istenmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince davalıların temyiz istemi reddedilerek bu haliyle karar kesinleşmiştir. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre Mahkemenin tavzih talebini kabul edip hükümde maddi hata sonucu fazladan yazılan ve hükmün icrasında tereddüt uyandıran " arta kalan miktarın tapu maliki üzerinde bırakılmasına" ibaresinin hükümden çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmadığından ek kararın onanması gerekmiştir.
Diğer taraftan; tavzih kararının 3 numaralı bendinde ''Tavzih kararının HMK 306/3 fıkrasının yollamasıyla HMK 304/2 maddesi gereğince 17.07.2014 tarih 2013/283 Esas, 2014/390 Karar sayılı karara eklenmesine,'' denilmiş ise de tavzih edilen kararın doğrusunun 17.03.2015 tarih ve 2014/103 Esas, 2015/44 Karar sayılı karar olduğu anlaşılmış olup maddi hataya dayalı olan bu husus Mahkemesinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkemece verilen 10.03.2021 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.