"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 21.06.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı Asil ... geldiler, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekilin ve davalı asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...'in 34 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalıya temlik ettiğini, temlik tarihinde 79 yaşında olan mirasbırakanın yaşlılığından faydalanıldığını, davalı evin tek erkek çocuğu olduğu için taşınmazın mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı temlik edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, satış bedelini mirasbırakana ödediğini, taşınmazın davacı ...'in borçları nedeniyle satıldığını, davacının mirasbırakanı hayvan ticareti yapmak amacıyla borçlandırdığını, ayrıca mirasbırakana tanker, traktör, buğday ekme makinası ve su motoru aldırdığını, mirasbırakanın satış bedeli ile altın aldığını, davacının düğün masrafını bu satış bedeli ile karşıladığını, mirasbırakanın kendisi hariç tüm mirasçılarına sağlığında maddi yardımda bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; mirasbırakanın davacı ile bir kırgınlığı bulunmadığı, aksine davacının, mirasbırakanın ölen oğlunun en büyük erkek evladı olması dolayısı ile davacıya ayrı bir düşkünlüğü olduğu, tanık anlatımlarından dava konusu taşınmazın bedelinin davalı tarafından ödendiği ancak bir takım sebeplerle taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiğinin anlaşıldığını, dava konusu taşınmazı mirasbırakanın satın alabilecek ekonomik durumu olmadığı, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın en büyük erkek evladının davalı olduğunu, davacının ölen oğlunun en büyük evladı değil ölen oğlunun tek çocuğu yani torunu olduğunu, yörede birkaç erkek evlat arasında en büyük erkek evladın kayırıldığını, işlem tarihi itibariyle maddi sosyal durum araştırması yapılmadığını delillerinin toplanmadığını, mirasbırakanın dava konusu taşınmazdan başka adına kayıtlı çok sayıda taşınmazı bulunduğunu, ancak dava konusu taşınmazın değerinin diğer taşınmazların toplam değerinden fazla olduğunu, dava konusu taşınmazın devrine karşılık davalının ödemiş olduğu bir bedel bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; mirasbırakanın temlikinin muvazaalı olduğu sonucuna varılamadığı, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirastan mal kaçırmak olduğu yönünde somut bir olgunun ortaya konulamadığı gerekçesi ile davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/(1).b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 20/01/2010 tarihinde öldüğü, geride dava dışı çocukları ...,...,...,..., ile davalı oğlu ... ve 1974 yılında ölen oğlu ...’in oğlu davacı ...’nın mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı 30/12/1998 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin keşfen 4.150.618,00 TL olarak saptandığı anlaşılmaktadır.
3.3.2. Yukarıda değinilen ilkeler ve olgular gözetildiğinde; davalının dava konusu taşınmazın mirasbırakan adına tescil edilirken satış bedelinin kendisi tarafından ödendiği savunmasını usulünce kanıtlayamadığı, tanık beyanlarına göre mirasbırakanın dava konusu taşınmaz dışında da mal varlığı olduğu, mirasbırakanın oldukça kıymetli olan dava konusu taşınmazını satmasını gerektirir bir ihtiyacı bulunmadığı anlaşılmakta olup, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı en büyük erkek çocuğuna temlik etmekteki asıl irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu sonucuna varılmaktadır.
3.3.3. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalıdan alınmasına, dosyanın kararı veren Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.