Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1551 E. 2022/4680 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile yetkilendirildiği taşınmaz satışında vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığına ilişkin tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edeni adına satılan taşınmazların bedelini vekil edene ödememesi ve taşınmazları düşük bedelle satması, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının ve alıcının da iyiniyetli olmadığının kabulüne dayanılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil/bedel istekli dava sonunda, Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/10/2020 tarihli ve 2018/182 Esas - 2020/668 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarihli, 2021/576 Esas, 2021/1727 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili, davacı şirket yetkilisi ... tarafından tapu kayıtlarındaki yanlışlıkların düzeltilmesi, beyanname verme, harç ve vergi yatırma gibi işlemlerin yapılması için davalı ...’in vekil tayin edildiğini, ...’in Türkçe bilmediğini, bu hususun vekaletnamede de belirtildiğini, vekil kılınan davalı ...’in davacı şirkete ait 16 ve 21 no.lu bağımsız bölümleri diğer davalı ...'e satış yoluyla temlik ettiğini, taşınmazlar gerçek değerinin çok altında satıldığı gibi satış bedelinin de davacıya ödenmediğini, vekil ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların davacıyı zararlandırma kastı ile iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile davacı şirket adına tesciline, olmadığı takdirde dava konusu taşınmazların gerçek değerlerinin tespiti ile en yüksek banka mevduatı faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., savunma getirmemiştir.

2. Davalı ..., taşınmazları usulünce düzenlenmiş geçerli vekaletname ile rayiç bedelleri üzerinden satın aldığını, satış bedelini vekil olan diğer davalı ...'e ödediğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/10/2020 tarihli ve 2018/182 Esas - 2020/668 Karar sayılı kararıyla, taşınmazların satış bedelinin davalı ... tarafından dava dışı ... ...'ın (vekil olan davalı ...'in bedelin ödenmesi için muvafakat verdiği iddia edilen kişi) banka hesabına gönderildiği, davacı tarafça aksinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, dosyada dinlenen tanık ... ve ... ...'un beyanlarından davalılar ... ile ...’in birlikte iş yaptığının anlaşıldığını, Mahkemece hükme esas alınan ... Bankasından gelen müzekkere cevabında belirtilen hesap ekstresinin dava dışı ... ...'a ait olduğunu, davacı şirketin, ...’e satış yetkisi ya da satış bedelini tahsil etme yetkisi vermesinin söz konusu olmadığını, ayrıca davalı ...'in ...’e satış bedelinin ödenmesine dair yetki verdiği iddia edilmiş ise de, yetki verildiğine ilişkin belgenin resmi bir belge olmadığını, bu belgenin sonradan düzenlenmiş olma ihtimalinin de yüksek olduğunu ve bu belgenin davacı şirketin tamamen bilgisi dışında düzenlenmiş olduğunu, ...’e kaç lira ödenmiş olursa olsun, kesinlikle davacı şirkete ait dairelerin satış bedeline karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığını, İlk Derece Mahkemesince delillerin yanlış değerlendirilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25/11/2021 tarihli ve 2021/576 Esas - 2021/1727 Karar sayılı kararıyla, taşınmazların satış bedelleri ile gerçek bedelleri arasında fahiş fark olduğu, satış bedellerinin davacı şirkete ödendiğinin davalı ... tarafından iddia ve ispat olunmadığı, davalı ...'in taşınmazı ediniminin iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, davalının geçerli vekaletname ile taşınmazları satın alıp satış bedelini vekilin isteği üzerine dava dışı 3. kişinin banka hesabına gönderdiğini, davacının davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerine dair somut delil ortaya koyamadığını, davacı tanıklarının yalan beyanda bulunduklarını, telefon kayıtlarının getirtilmesi taleplerinin reddedildiğini, diğer davalı ... ile bir dönem gönül ilişkisi yaşamış olan davacı tanığı ...'nin davalı ...'e zarar verme kastı ile yalan beyanda bulunduğunu, bu nedenle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, Yerel Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun araştırılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. Maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.289,67 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.