Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1550 E. 2022/4126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığına ilişkin tapu iptal-tescil ve tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın gerçek irade ve amacının tespiti için gerekli delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve davalıya yapılan temlikin mirasbırakanın asıl iradesine uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, yapılan yargılamada ise mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı temlikte bulunduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptal-tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...’nın kayden maliki bulunduğu 115 ve 1539 parsel sayılı taşınmazları satış, 93 parsel sayılı taşınmazı ise ölünceye kadar bakma akdi ile dava dışı gelini ... ...’ya temlik ettiğini, bilahare ... ...’nın anılan taşınmazları muris ...’ya satış suretiyle devrettiğini, murisin de çekişmeli taşınmazları davalı ...’ye satış yoluyla temlik ettiğini, söz konusu taşınmazlardan 93 sayılı parselin davalı tarafından üçüncü kişi ... San. ve Tic. A.Ş.’ye satıldığını, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu 115 ile 1539 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler, 93 sayılı parsel bakımından ise bedel isteğinde bulunmuşlar, yargılama sırasında davacı ...’ın ölümü ile mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, satışların gerçek olduğunu, çekişmeli taşınmazları bedelleri karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 22.01.2020 tarihli 2016/14263 Esas, 2020/348 Karar sayılı kararıyla; “...Somut olaya gelince; Mahkemece hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapıldığından söz edebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, daha önce dinlenen taraf tanıklarının yeniden dinlenmesi suretiyle mirasbırakan ...'nın davacı kızları ile beşeri ilişkilerinin, davacılardan mal kaçırmasını gerektirir bir durum olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, ölüm tarihi itibariyle muris adına kayıtlı başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığının saptanması, dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller yukarıda değinilen ilkeler uyarınca değerlendirilerek mirasbırakanın gerçek irade ve amacı belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken; noksan soruşturmayla yetinilerek hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 03.11.2021 tarihli ve 2020/209 Esas, 2021/360 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik yaptığının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, mirasbırakan, dava dışı gelini ve davalının arasında yakın ilişki olduğunu, taşınmazları önce gelinine devredip, onun mirasbırakana iade etmesi, mirasbırakanın da 24 saat için davalıya devretmesinin olağan dışı olduğunu, kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla hareket edildiğini, resmi senetlerin dosya arasına alınmadığını, talep edildiği halde getirilmediğini, bu hususa gerekçede de değinilmediğini belirterek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal-tescil ve tazminat istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.3. Değerlendirme

(IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV./3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.