"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Birecik ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1973 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu yerin tescil harici yer iken toplulaştırma kapsamında 2200 parsel numarasıyla Hazine adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tespit dışı bırakıldığı 1976 yılından itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17.maddesindeki şartların davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 2200 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, Birecik Belediye Başkanlığı ve ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı vekili, dava kabul edildiği halde davacı yararına vekalet ücreti verilmemesinin ve harcın davacı tarafa yükletilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bu yönlerden bozulmasını talep etmiştir.
2.2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesine rağmen davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2.3. Davalı ... vekili, hükmün eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiği gerekçesiyle kararın esastan bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemi ile açılan, yargılama sırasında ise idari yoldan tapu kaydı oluşturulması nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir."
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır.
3.3.2. Şöyle ki; bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan davalara ilişkin uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi için davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının her türlü tereddütten uzak biçimde, bilimsel verilere uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir.
3.3.3. Somut olayda hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken harita bilirkişisi tek bir hava fotoğrafında imar ihyaya dönük tarımsal faaliyete dair emarenin bulunduğunu açıklayan raporu ile yetinilmiş; ayrıca taşınmaza komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamıştır.
3.3.4. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek ve temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
3.3.5. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
3.3.6. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3.3.7. Kabule göre de; çekişmeli taşınmaz dava tarihinden sonra 02.03.2015 tarihinde 2200 parsel numarası ve 41.659,15 metrekare yüzölçümü ile ihdasen tapuya ‘davalı” olarak tescili yapılmış olması, başka bir ifade ile çekişmeli taşınmazın malik hanesinin açık bırakılması nedeniyle davalı ilçe ve büyükşehir belediyeleri yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi de hatalıdır.
V. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın yatıranlara geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.