Logo

1. Hukuk Dairesi2022/162 E. 2022/5280 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: OVACIK(TUNCELİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle, Ziyaret köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda murisi ...’ya ait 110 ada 6, 111 ada 2, 113 ada 41, 120 ada 6, 126 ada 3, 144 ada 2, 154 ada 4, 165 ada 20, 166 ada 4, 169 ada 29 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğini, ancak ...’nun ... adında mirasçısı olmamasına rağmen ...’nın da mirasçı olarak gösterilip pay sahibi haline getirildiğini, 1914 doğumlu ...’nın 1926 doğumlu murisin mirasçısı olamayacağını ve nüfus kayıtlarının düzeltildiğini ileri sürerek dava konusu ettiği taşınmazların tapu kayıtlarındaki ... isminin iptali ile veraset ilamına göre ... mirasçıları adlarına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ovacık (Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/01/2021 tarihli 2020/32 Esas 2021/7 Karar sayılı kararı ile 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, miras bırakanı ...’nun ... adında mirasçısı olmadığını, ... ve mirasçılarının dava konusu taşınmazlar üzerinde herhangi bir zilyet ve tasarrufunun bulunmadığını, açtıkları davanın hak düşürücü süreye bağlı olmaması gerektiğini belirterek, Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09/09/2021 tarihli 2021/1254 Esas 2021/1391 Karar sayılı kararı ile, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 26/10/2017 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 20/04/2007 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerinde ki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, dava dilekçesinin ve Yerel Mahkeme kararının kendisine tebliğ edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını, davadan Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine haberdar olduğunu, miras bırakanı ...’nun 1974 yılında vefat ettiğini 1926 doğumlu olduğunu, 1914 doğumlu mirasçısının olmasının mümkün olmadığını, nüfus kaydının düzeltildiğini, hak düşürücü süreden ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 27/07/2009 ile davanın açıldığı 27/07/2020 tarihleri arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacının ve davalı ...'nun yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21.40 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 29/06/2022 gününde kesin olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.

- MUHALEFET ŞERHİ -

Davacı, murisi ve babası ...'ya ait taşınmazların ... mirasçıları adına tespit ve tescil edildiğini, muris ...'nun ... (...) ... adında bir kızı ve mirasçısı olmadığı halde, kadastro tutanaklarına ...'nun kızı olarak yazılıp, mirasçılar arasında yer verildiğini ve tapuya da bu şekilde tescil edildiğini, nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltildiğini, muris ...'ya ait veraset ilamında, ... (...) ...'nın mirasçı olarak yer almadığını, ... (...) ...'nın tapu kayıtlarında yer alan adının iptali ile taşınmazların veraset ilamında yer alan mirasçılar adına payları oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İddia, kadastro öncesi bir nedene dayalı olmayıp, dava kadastro çalışmaları sırasında, tutanaklar düzenlenirken, mirasçı olmayan ... ...'ya taşınmazların maliki olduğu kabul edilen ...'nun mirasçıları arasında kızı olduğu belirtilerek yer verildiği, nüfus kayıtlarında ve veraset ilamında ... (...) ... adını taşıyan bir mirasçının bulunmadığı, kadastro tespit çalışmaları sırasında yanlışlık yapıldığı iddiasına dayalıdır. Açılan davada, tespit öncesi bir nedene dayanılmamış olması nedeniyle, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerektiği kanaatinde olduğumdan, çoğunluğun hükmün onanmasına yönelik görüşüne katılmıyorum.