"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ile tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 19.10.2021 tarihli ve 2020/1008 Esas, 2021/1439 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, maliki olduğu 2949 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 106 numaralı bağımsız bölümünün satışı için davalı ... ile dava dışı ...’i vekil tayin ettiğini, 200.000,00 TL’ye anlaşmasına rağmen taşınmazın 29.06.2016 tarihinde 76.000,00 TL bedelle davalı ...’a temlik edildiğini öğrendiğini, devrin danışıklı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline olmazsa bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., davacının dava konusu taşınmazın satışı için davalı ...’ı vekil tayin ettiğini, anılan vekaletnameye güvenerek taşınmazı satın aldığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, bedeli vekile ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedel isteminin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlar, süresinde eksik harcın yatırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince 20.07.2020 tarihli ek karar ile davalı ...’ın istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, önceki beyanlarını tekrarla, bilirkişi raporu ile taşınmazın natamam haldeki değerinin 90.000,00 TL, bitmiş haliyle değerinin ise 180.000,00 TL olarak tespit edildiğini, inşaatın taşeron işleri karşılığında dava konusu taşınmazı aldığını, taşınmazın kendisine veya devrettiği kişilere bitmiş hali ile teslim edileceğini, bu nedenle dairenin tamamlanmış haldeki değerinin baz alınması gerektiğini, davalı ...’ın taşınmazın bedelini ödemediğini, Mahkemenin vekaletin kötüye kullanıldığının ispat edilemediği, satış bedeli ile rayiç bedel arasında farkın çok olmadığı gibi gerekçelerinin olayla uyumlu olmadığını, davalıların iş birliği içinde hareket ettiklerini ve ödenmesi gereken bedel ödenmeden dairenin tapusunu aldıklarını, vekile ödeme yapıldığına dair bir belge, banka dekontu sunulmamış olmasına karşın, Mahkemenin bu durumu iyiniyetli hareket olarak yorumlamasının düşündürücü olduğunu, taşınmazın tamamlanmış ve tamamlanmamış değer farkının muvazaanın kanıtı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 19.10.2021 tarihli ve 2020/1008 Esas, 2021/1439 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, davacı ile dava dışı ...'in birlikte sürekli iş yapan arkadaşlar olduğunu, kendisinin de o zaman ...'in sigortalı çalışanı olduğunu, ...ile ...'nin sürekli daire, çek, araç ve bona takas ettiklerini, davacının çek ödemesi yapabilmek için ...'den bir tane daire istediğini, ...'in de bunu kabul ettiğini, davacının kendisini ve ...'i vekil tayin ettiğini, ...'in talimatı üzerine taşınmazı galerici davalı ...'a bedel almadan temlik ettiğini, bedeli sorduğunda ...'in araç takası ile hallettiklerini söylediğini, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının uzun süre ...'e ulaşmayınca kendisinden ...'e açacağı davada yalan şahitlik yapmasını istediğini bunu kabul etmeyince de eldeki davanın açıldığını, ...'in yanındaki işinden ayrılarak tır şoförlüğü yapmaya başladığını, kendisine dava ile ilgili tebligat yapılmadığını, savunma hakkı tanınmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.2.2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi ile “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemesi yapılmıştır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının ve davacının istinaf dilekçesinin davalı ...’ın “Ambarlı Mah. Balaban Cad. No:35 Kapı No: 10 Avcılar/İstanbul” adresine TK.nın 21/1 maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiği, tebligat evrakında isim ve imzadan imtina ettiği şeklide belirtme yapıldığı anlaşılmıştır.
3.3.2. Somut olayda, davalı ...’a Mahkeme kararının ve davacının istinaf dilekçesinin TK’nın 21 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca muhtara tebliğ edildiği, ancak tebligat mazbatasında anılan Yasa maddesinde aranan “adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesi ve mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya bildirilir’’ hususunun belirtilmediği anlaşılmakla, gerekçeli kararın ve istinaf dilekçesinin davalıya TK madde 21/1. uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği söylenemez.
3.3.4. Hal böyle olunca, davalı ... tarafından sunulan temyiz dilekçesinin istinaf dilekçesi olarak kabul edilmesi, davacı ve davalı ...’ın istinaf başvurularının birlikte değerlendirilmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de davalı ...’a istinaf harçlarının tamamlattırılması ile istinaf incelemelerinin yapılması gerekmektedir.
VI. SONUÇ
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 19.10.2021 tarihli ve 2020/1008 Esas - 2021/1439 Karar sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine İADESİNE, 14.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.