Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1750 E. 2022/3115 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı kesinleşmiş mahkeme ilamının tavzihi talebinin reddine yönelik ek karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, Kalkandere ilçesi Yolbaşı/Merkez Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 103 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kayden ifraz edilmesi ile oluşan 103 ada 18 parsel sayılı 1.077.04 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın üzerinde bulunan ev ve çevresinin taksim edilmediğini, müşterek muris Mustafa Uzun mirasçılarına ait olduğunu ileri sürerek miras payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, çekişmeli 103 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 30.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacılar adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Onama Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarihli ve 2016/11182 E-2019/6348 K sayılı kararıyla davalıların sair temyiz itirazları reddedilmiş, vekalet ücreti yönüyle hüküm düzeltilerek onanmıştır.

3. Mahkeme Kararına karşı tavzih talebinde bulunanlar

Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar vekili tarafından bilirkişi raporunda S1 ve S2 nolu nokta koordinatları ile kadastro paftasındaki koordinatların uyuşmadığı, bu nedenle de hükmün infaz edilemediğini ileri sürülerek, hüküm kesinleştikten sonra 13.02.2020 havale tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunulmuştur.

4. 24.12.2020 Tarihli Tavzih Kararı

Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2020 tarihli ve 2015/175 Esas 2015/284 Karar sayılı kararıyla; tavzih talebinin kabulüne, 11/11/2015 tarih ve 2015/175 Esas, 2015/284 Karar sayılı kararının 2.fıkrasının ''Rize ili Kalkandere ilçesi, Yolbaşı köyü, 103 ada 18 nolu parselde tapuya kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının kısmen iptaline, bilirkişinin 26/10/2020 havale tarihli ek bilirkişi raporuna ekli krokide “A” harfi ile gösterilen 250 m2’, “B” harfi ile gösterilen 174 m2 ve “C” harfi ile gösterilen 652,98 m2’lik bölümlerin, kararda isim ve payları yazılı davacı ile davalılar adına tesciline karar verilmiş, tavzih kararı kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle 13.01.2021 tarihinde kesinleşmiştir.

5. İkinci Tavzih Talebi

Davacılar vekili, bir önceki tavzih kararına istinaden gerekli işlemlerin yapılabilmesi için Kalkandere Tapu Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, ifraz edilen C kısmının mahkeme kararında belirtilen yüz ölçümü ile Rize Kadastro Müdürlüğü tarafından düzenlenen değişiklik beyannamesinde belirtilen yüz ölçümünün uyuşmadığından kararın infaz edilemeyeceğini belirterek bu nedenle kararın yeniden tavzihen düzeltilmesini talep etmiştir.

6. Mahkemenin 21.04.2021 Tarihli Ek Kararı

Mahkemece, önceki tarihli tavzih kararının kesinleşmesi üzerine davacı vekilinin yeniden tavzih talebinde bulunduğu, daha önce tavzih hususunda değerlendirme yapıldığı, tavzih kararının taraflara tebliğ edildiği, tarafların bilirkişi raporuna itirazda bulunmadıkları gibi tavzih kararına karşı da kanun yoluna başvurmadıkları, kesinleşen tavzih kararı hakkında yeniden karar verilemeyeceği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

7. Mahkemenin Tavzih Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, hükmün bu haliyle infazının mümkün olmadığını ve hükmün icrasına kadar tavzih istenebileceğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

9.Gerekçe

9.1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescili istemi üzerine verilen kararın tavzihi istemine ilişkindir.

9.2. İlgili Hukuk

9.2.1. Bilindiği üzere; hükmün tashihi ve tavzihi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 304. (1086 sayılı HUMK.un 455.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." şeklindeki hükmün tashihi; 305. maddesinde de "(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklinde hükmün tavzihi müesseseleri düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 306. maddesinde de "Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme, tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar."

9.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemeleri yer almaktadır.

9.3. Değerlendirme

9.3.1. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.

9.3.2. Somut olayda, tavzihi istenen hükmün Tapu Müdürlüğünce infazının mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine davacılar vekili tavzih talebinde bulunmuş, Mahkeme bir kez tavzih kararının verildiği ve yasal yollara başvurulmadan kesinleştiği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

9.3.3. Kurulan hükmün infazı kabil olmadığından hükmün tavzihen düzeltilmesi tarafların menfaatine uygun olduğu gibi, HMK’nın 297. maddesi uyarınca infaz edilebilir bir hüküm kurulması kamu düzeninin gereğidir. Hükmün icrasının tamamlanıncaya kadar tavzih talebinde bulunulabileceği gibi yasada tavzih talebini sınırlayan bir hüküm de bulunmamaktadır.

9.3.4. Hal böyle olunca, Kadastro Müdürlüğünden ilgili evrak getirtildikten sonra iddia ve savunma doğrultusunda tavzih isteği yönünden bir karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 305/1. maddesine farklı anlamlar yüklenerek uyuşmazlığı çözümsüz bırakacak şekilde talebin reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.