Logo

1. Hukuk Dairesi2022/177 E. 2023/28 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sırasında hatalı ölçüm ve beyan nedeniyle tapuya işlenmeyen, davalılar tarafından kapatılan yolun tescil harici bırakılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iddia ettiği gibi dava konusu taşınmaz üzerinde umuma açık bir yol bulunmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil talebini destekleyen yeterli delil sunamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Ret - Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların kardeş olduğunu, tarafların 2002 yılında miras yolu ile intikal eden taşınmazları paylaştıklarını, 316 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın kuzey yönünde davalı ... adına kayıtlı 316 ada 1 parsel ve davalı ... adına kayıtlı 316 ada 2 parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında zeminde mevcut araç yolunun yanlış beyan ve kadastro çalışmaları sırasındaki hatalı ölçümler neticesinde paftaya işlenmediğini, davalılardan ...'in araç yolunun bir kısmında konut yapımına başladığını ve yolun tamamını ulaşıma kapattığını ileri sürerek, davalılara ait 1 ve 2 no.lu parsellere ait tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle taşınmazlar içerisinden geçen yolun tescil harici bırakılmasını, patika yolun paftasına işlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; 316 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 no.lu parsellerin taksimden önce tek parsel olduğunu, bu taşınmazların 3 kardeş arasında her bir kardeşin ev ihtiyacı göz önünde bulundurularak üç parsel şeklinde değil, mevcut tapu kayıtlarına göre taksim edildiğini, davacının bahsetmiş olduğu yolun davacının ev yaptığı sırada inşaat malzemelerini taşınmazına daha kolay bir şekilde taşıması için geçici olarak kullanılan bir yer olduğunu, aksi halde davacının talepte bulunduğu gibi taşınmaz üzerinde yol bırakılması halinde davalıların hiç birinin bu taşınmazda ev yapamayacağını, dava dilekçesinde belirtilen patika yolun ise mahallelinin kullanmış olduğu bir patika yol olmadığını, davalıların kendi tarla ve bahçesine gitmek için kullandığı bir yol olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Pazar(Rize) Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2017 tarihli, 2013/549 Esas, 2017/67 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile Rize ili, Fındıklı ilçesi, Çağlayan köyü 316 ada 11 no.lu parselin davalı ...'e ait tapusunun iptal edilerek 08/06/2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda 11/E ile gösterilen 27,51 metrekarelik alanın kadim patika yolu olduğunun tespitine, söz konusu alanın yola terkin edilerek tescil dışı bırakılmasına, aynı raporda 11/D ve 11/F ile gösterilen alanların çay bahçesi vasfında davalı ... üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 20.11.2017 tarihli ve 2017/1024 E. 2017/985 K. sayılı kararıyla; dava tarihi itibari ile dava değerinin belirlenmesi, varsa eksik harcın ödemesi konusunda usulünce önel verilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken dava değeri belirlenmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf itirazlarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-a/4. maddesi uyarınca kabulü ile, Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli 2017/532 Esas, 2020/635 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların bulunduğu mevkide ayrı bir mahalle patika yolunun bulunduğu ve bu patika yolun taşınmazın üst kısmından geçtiği, bu şekilde kullanımın patika yolu kadim hale getirmeyeceği ve mahallileştirmeyeceği gerekçesiyle, patika yola ilişkin talebinin reddine, tanık ve mahalli bilirkişilerin ortak beyanından davacının evi yaptığı esnada inşaat malzemelerini taşıması için davalıların araç yolu açılmasına müsaade ettikleri, en azından bu duruma itiraz etmediklerinin anlaşıldığı, ancak komşuluk hukuku ve akrabalık ilişkileri çerçevesinde verilen bir iznin mülkiyet hakkından feragat olarak yorumlanmasının mümkün olmadığı, davacı tanıklarının da tıpkı mahalli bilirkişiler gibi dava konusu taşınmaz üzerinde davacının iddia ettiği şekilde bir araç yolunun bulunmadığını beyan ettiği, dava konusu taşınmazlardan geçen araç yolunun tespit edilerek tescil dışı bırakılması iddiasını ispat edemediği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, bu talebin reddine, dava konusu taşınmazdaki kendi hissesini kardeşi ...'e devreden diğer davalı ...'in dosyada taraf sıfatı kalmadığı gerekçesiyle, bu kişi hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin usuli eksiklik olan tamamlama harcını ikmal edip karar vermek yerine, esasa ilişkin inceleme yaparak önceki karardan farklı bir hüküm kurduğunu, yargılamada kadim patika yolu ile ilgili bir çelişki bulunmadığını, 316 ada 3 numaralı parsele ana yoldan ulaşan kadim patika yolun olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında anlatılanların zeminde mevcut olmasına karşın görevlilerce eksik inceleme sonucu paftasında gösterilmediğini, evin yapımı sırasında dava konu edilen araç yolunun bahsi geçen patika yolun genişletilmesi sonucu sağlandığını, kadastro çalışması sonucu her iki yolun da yok sayılarak davalının mülkiyetine dahil olacak şekilde gösterildiğini, araç yolunun 15 yıla yakın süredir itirazsız şekilde kullanıldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 14.10.2021 tarihli ve 2021/469 E. 2021/1044 K. sayılı kararıyla; davacının iddia ettiği gibi dava konusu taşınmaz üzerinde umuma açık bir yolun bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarı ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yol iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

16. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Yol, meydan, köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir”

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Rize ili, Fındıklı ilçesi, Çağlayan köyü çalışma alanında bulunan çay bahçesi vasıflı taşınmazlardan 316 ada 1 parsel numaralı 249,03 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...; 316 ada 2 parsel numaralı 316,15 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ise aynı nedenle ... adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare taşınmazlar 03.11.2015 tarihinde tevhid edilerek 316 ada 11 parsel numarasıyla 565,18 metrekare olarak ... adına kaydedilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.