"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/540 E., 2021/1362 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/91 E., 2018/101 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı; ...İli, ... İlçesi, ...Köyü 139 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kök murisi ...'dan kaldığını, kadastro çalışmalar sırasında taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini ancak taşınmazın ırsen ve intikalen 70-80 yıldır kendileri tarafından kullanıldığını ileri sürerek Hazine adına olan kaydının iptali ile kök mirasbırakan ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiş; dosyaya sunduğu 26.09.2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; yapılacak keşifte zeminde göstereceği yaklaşık 6000 m2 yerin davalı adına olan kaydının iptali ile kök mirasbırakan ...'ın mirasçıları adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; davaya konu taşınmazın tarımsal amaçlı ekilmediğini, zilyetlik koşullarının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında davacı dışındaki mirasçıların davaya muvaffakatlerinin alınarak taraf teşkilinin sağlandığı, çekişmeli taşınmazda kadastro tespitinden geriye doğru 10 yıl boyunca taşınmazın fiilen kullanılmadığı, keşif tarihi itibariyle de taşınmazın 20 yıldır kullanılmadığı ve iradi olarak terkedildiği, davacı taraf lehine kazanma koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı özetle; çekişmeli taşınmazda muhtelif 80-90 yaşlarında meyve ağacının bulunduğunu, 2000 li yıllardan sonra davaya konu taşınmazın otunu biçerek ve meyvelerini toplayarak zilyetliğinin devam ettiğini belirtmiş; dosyaya sunduğu 05.09.2019 tarihli ek istinaf dilekçesiyle, karar tarihinden sonra temin ettiği mirasbırakan adına kayıtlı 29.11.1957 tarih ve 69 sıra numaralı tapu kaydının bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazın ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tescil edildiği, davacının dava konusu ettiği kısmın (A) harfi ile gösterilen 6889,66 m2'lik bölüm olduğu, kök mirasbırakan ...’ın 01/11/1968 tarihinde ölümünden sonra mirasçılarının bağ ve sonrasında bahçe olarak kullandıkları, hava fotoğraflarına göre 1951 yılında tarımsal faaliyet yapıldığı, 1990 ve 2008 tarihinde ise taşınmazın ağaçlık alan olarak gözüktüğü, çekişmeli taşınmazda mevcut meyve ağaçlarının yaşları dikkate alınarak zilyetliğin terk edilmediği ve davacı lehine zamanaşımı ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davacının davasının kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 6.889,66 metrekarelik bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptaline bu bölümün aynı adanın en son parsel numarası verilerek ve bahçe vasfıyla veraset ilamına göre ... mirasçıları adına miras payları oranında ve verasette iştirak şeklinde tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, çekişmeli taşınmazın 20 yıldır kullanılmadığını davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını, taşınmazın iradi olarak terk edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.