Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1888 E. 2024/1076 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazların tapu kaydının iptali ve kendi adlarına tescili istemiyle mirasçılar tarafından açılan davada, davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçıların, terekedeki payları oranında tapu iptal ve tescil davası açmalarına rağmen, terekenin taksim edilmemiş olması ve davalı dışındaki diğer mirasçıların da davaya dahil edilmemiş olması nedeniyle davacıların aktif husumet ehliyetinden yoksun oldukları gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/192 E., 2021/284 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...’a ait, ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 21, 142 ada 11, 109 ada 12, 160 ada 53, 162 ada 115, 106 ada 49, 162 ada 50, 162 ada 177 parsel sayılı taşınmazların dava dışı kardeşleri ...,... adına tespit ve tesil edildiğini, bu kişilerin de taşınmazları davalı ...’a satış suretiyle devrettikleri, ...’ın taşınmazların mirasbırakan ...’e ait olduğunu bildiğini, bu nedenle iyi niyetli olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama aşamasında davacılardan ...,...’nin ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; 14.03.2011 tarihinde 18.000,00 TL bedelle dava konusu taşınmazları satın aldığını, taşınmazları temlik aldığı kişilerle aynı köyde ikamet etmediğini, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.04.2014 tarihli ve 2011/288 Esas, 2014/114 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile çekişmeli 106 ada 21 parsel,142 ada 11 parsel, 109 ada 12 parsel, 160 ada 53 parsel, 162 ada 115 parsel, 106 ada 49 parsel, 162 ada 50 parsel ve 162 ada 177 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile miras payları oranında davacılar ... kızları ...,...,... adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2015 tarihli ve 2014/16395 Esas, 2015/3942 Karar sayılı kararıyla; “Dava; tespitten sonraki satışın iptaline yönelik olup davacı taraf, davalının, aynı köyden olması nedeniyle dava konusu taşınmazların murislerinden kaldığını bildiği, davalının iyiniyetli olmadığı iddiasında bulunmuş, davalı taraf da dava konusu taşınmazları tapu siciline güvenerek iyiniyetli olarak satın aldığı yönünde savunmada bulunmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.” ifadesine yer verilmiştir. Mahkemece TMK'nın 1023 üncü maddesi gereğince davalının dava konusu taşınmazları satın alırken iyiniyetli olup olmadığı yönünde delil toplanmadan, davalı tarafın delil listesinde bildirdiği tanıkları ...,... dinlenmeden, dava bu yönüyle tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hüküm kurarken miras payları belirtilmeden veya dayanılan veraset ilamına atıf yapılmadan infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.06.2021 tarihli ve 2015/192 Esas, 2021/284 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların mirasbırakandan geldiği, mirasbırakan ...’in terekesinin taksim edilmemesine rağmen taşınmazların sadece dava dışı oğulları adına tespit ve tescil edildiği, davalının iyi niyetli olmayıp, kadastro tespitlerinin hatalı olduğunu bildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli ... ada 11 parsel, 109 ada 12 parsel, 160 ada 53 parsel, 162 ada 115 parsel, 106 ada 49 parsel, 162 ada 50 parsel ve 162 ada 177 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile miras payları oranında davacılar ... kızları ...,... ve ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalı delillerinin toplanmadığını, davalının tapu kayıtlarına güvenerek, bedeli karşılığı taşınmazları satın aldığını, satış bedelinin ödendiğine dair banka kayıtlarının mevcut olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunun ispat edilemediğini, davalı tanıklarındar ...,...’ın dinlenmediğini, davalının kendisinden beklenen özeni gösterdiğini ve tapu kaydına güvenerek taşınmazları satın aldığını,davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı ve 701 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 21 parsel sayılı 8.109,50 metrekare ve 142 ada 11 parsel sayılı 800,16 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3'er hisseyle ..., ... ve ... adlarına, 109 ada 12 parsel sayılı 5.771,43 metrekare, 160 ada 53 parsel sayılı 12.174,88 metrekare ve 162 ada 115 parsel sayılı 6.568,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2'şer hisseyle ... ve ... adlarına, 106 ada 49 parsel sayılı 6.516,51 metrekare ve 162 ada 50 parsel sayılı 1.909,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 162 ada 177 parsel sayılı 10.517,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, tespit malikleri dava konusu taşınmazları 14.03.2011 tarihinde davalı ...'a satmıştır.

2. Somut olayda, davacılar taşınmazın müşterek mirasbırakanları ...’tan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payları oranında tapu iptal ve

tescil istemiyle dava açmışlardır. Bu durumda, dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazlar davalı ... adına kayıtlı olup adı geçen davalının terekeye göre üçüncü kişi durumunda bulunduğu, terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan kök muris ...’ın davacılar dışında da mirasçılarının bulunduğu anlaşıldığına göre, kök muris ... mirasçılarından olan davacıların, kendi paylarına yönelik açtığı tapu iptali ve tescili davasının dinlenmesi hukuken mümkün bulunmamakta olup, miras payı oranında açılan iş bu davada aktif husumet ehliyetinin sonradan tamamlanabilecek dava şartlarından olmadığı da gözetilerek öncelikle davacıların aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Hâl böyle olunca; davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esas yönünden inceleme yapılmak suretiyle yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.