"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali - tescil ve tazminat, olmazsa tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28/06/2022 Salı günü saat 10:30’da Daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile maliki olduğu 814, 471, 306 parsel sayılı taşınmazları davalıya devrettiğini, davalının 471 parseli 3. bir kişiye temlik ettiğini ileri sürerek 814 ve 306 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 471 parsel sayılı taşınmazın miras paylarına isabet eden güncel bedelinin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve 306 parsel bakımından tapu iptal ve tescil talepleri kabul edilmediği takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu 471 ve 814 parsel sayılı taşınmazların satış bedelini mirasbırakana ödeyerek devraldığını, 306 parselin ise bağış suretiyle devredildiğini, bağışlanan taşınmazın mirasbırakanın tasarruf nisabı içerisinde kaldığını ve temlikin tenkise tabi olamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/05/2015 tarihli ve 2013/139 E. 2015/256 K. sayılı kararı ile; temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 05/03/2019 tarihli ve 2016/682 E. 2019/1535 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olaya gelince; davacı tanıklarının beyanlarından miras bırakan tarafından davalıya satış suretiyle yapılan temliklerde muvazaanın varlığına dair somut bir olgu ortaya konulmadığı, davalı tanıklarının ise, temlikler karşılığında davalının mirasbırakana bir takım ödemeler yaptığını, mirasbırakanın yaşam tarzı nedeniyle çok para harcadığını ve bu nedenle taşınmazlarını sattığını belirttikleri, mirasbırakanın terekesinde başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etse idi diğer taşınmazlarını da devredebileceği gözetildiğinde temliklerin muvazaalı olmadığı, bağış suretiyle yapılan temlikinde davacıların saklı paylarını zedeleme kastı ile yapılmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli ve 2019/126 E., 2020/337 K. sayılı kararıyla; bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili; mirasbırakanın mal varlığının önemli bir kısmını teşkil eden en değerli iki taşınmazını aynı gün davalı oğluna satmasının ve bağışlamasının hayatın olağan akışına ters düştüğünü, davacı tanıklarının beyanlarında mirasbırakanın ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, pek çok tarlasının bulunduğunu, taşınmazların devrinin köy kahvesinde ilan edilmediğini, satışın köyde duyulmadığını, gizli bir satış olduğunu beyan ettiklerini, mirasbırakanın sağlığında davacılara herhangi bir taşınmaz temliki olmayıp, maddi ya da ayni yardımda bulunmadığının açıkça sabit olduğunu, davacı ... ve diğer davacıların babası rahmetli Hayrettin’in mirasbırakanla aralarının çok iyi olmadığı ve bu evlatlarından uzak durduğunu, mirasbırakanın mal paylaşımı konusunda evlatlarından sadece davalı oğlu ..., ondan olan torunu ... ’a ve dava dışı kızı ...’ye mal devri yaptığını, Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/147 E. ve Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/204 E. sayılı dosyaları ile de mirasbırakanın evlatları arasında hak dengesini gözetmediğinin açık olduğunu, yine dosyada mevcut kayıtlarla sabit olduğu üzere; mirasbırakanın sağlığında adına kayıtlı iki adet traktörünü satıp yeni aldığı traktörün davalı oğlu ...adına tescil edildiğini, bu hususun tespiti için müzekkere yazılmasını istememize rağmen bu hususta herhangi bir işlem tesis edilmediğini, mirasbırakanın aynı dönemde dava dışı 153 parsel sayılı taşınmazını dava dışı kızı ...’e, dava dışı 263 parsel sayılı taşınmazı ise davalı ...’den olma torunu ... Altın’a diğer mirasçılarından mal kaçırmak gayesi ile muvazaalı olarak devrettiğini, bu taşınmazlar yönünden Keşan 2. AHM’nin 2013/143 E. ve Keşan 1. AHM’nin 2014/204 E. sayılı davalar açıldığını, 2014/204 E. ve 2013/147 E. sayılı dosyalarda temliklerin muvazaalı olduğuna karar verilerek davanın kabulüne karar verildiğini ve kararların onanarak kesinleştiğini, benzer uyuşmazlıklarda birbiriyle çelişen kararların verildiğini, adil yargılanma hakkının zedelendiğini, muvazaa iddiasının ispatlandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal-tescil ve bedel olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.3. Değerlendirme
Kararın (IV./2.) nolu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.