"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02/07/1994 tarihli ve 1988/306 Esas - 1994/518 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18/11/2019 tarihli ve 2016/11148 Esas - 2019/7391 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve müşterekleri, müşterek dava dilekçelerinde özetle; kadastro tespiti sırasında 258 ada 8 parsel sayılı taşınmazın adlarına tespit edildiğini ancak Belediye tarafından Kadastro Komisyonuna itiraz edilmesi üzerine, Komisyon tarafından taşınmazın bir bölümünün taşınmazdan ifraz edilerek 258 ada 65 parsel numarası ve mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazıldığını öğrendiklerini, taşınmazların babaları adına kayıtlı 5.011,00 metrekare yüzölçümündeki eski tarihli tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek, 258 ada 65 parsel sayılı taşınmazın sınırlandırmasının iptali ile adlarına kayıtlı aynı ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dayandığı eski tarihli tapu kaydının yalnızca 258 ada 8 parsel sayılı taşınmazı kapsadığını, kaldı ki tapu kaydının batı hududunun çayırlık okuduğunu, buradan da taşınmazın meradan açılmak suretiyle genişlediği sonucuna varılabileceğini, taşınmaz mera vasfında olup, zilyetlikle de iktisap edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/1994 tarihli, 1988/306 Esas, 1994/518 Karar sayılı kararıyla; davacıların dayandığı tapu kaydının tescil ilamıyla oluştuğu, Kadastro Komisyonunca tapu kaydının krokisi uygulanmaksızın karar verildiği, bu krokinin mahallinde yapılan keşifte uygulanarak kapsamının belirlendiği ve uygulama sonunda Kadastro Komisyonunun kararının yanlış olduğunun anlaşıldığı, krokinin dışında kalan bölüm yönüyle de dava konusu taşınmazın eylemli mera vasfında olduğu gerekçesiyle,
Davanın kısmen kabulüne, dava konusu 258 ada 65 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 18/10/1994 tarihli raporunda 3.390,00 metrekare yüzölçümüyle gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde, davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın vekil eden tarafından nizasız ve fasılasız şekilde yıllardır kullanıldığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
V. YARGITAY İLAMI
Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18/11/2019 tarihli ve 2016/11148 Esas, 2019/7391 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.
VI. KARAR DÜZELTME
1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Yargıtay onama ilamına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar Düzeltme Nedenleri
Davalı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; temyiz dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrarla onama kararının kaldırılarak, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Kadastro sırasında Çorum ili, ... ilçesi, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 258 ada 8 parsel sayılı 11.446,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, irsen intikal, taksim, tevhit ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş; Hazine ve ... tarafından, taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası yönüyle Kadastro Komisyonuna itiraz edilmesi üzerine, Komisyon tarafından, taşınmaza uygulanan 5.011,00 metrekare miktarındaki tapu kaydının batı hududunun çayırlık okuması ve zeminin de çayır olması nedeniyle, tapu kaydının miktar fazlasının mera vasfıyla ... adına tespitinin yapılması gerektiği gerekçesiyle, Hazinenin itirazının reddine, ... Belediye Başkanlığının itirazının kabulüne, taşınmazın tespitinin iptali ile krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.011,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tarla vasfıyla tespit malikleri adına 258 ada 8 parsel numarasıyla tesciline, taşınmazın geriye kalan ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 6.435,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise mera vasfıyla sınırlandırılarak ... adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmiş; taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 6.435,00 metrekare yüzölçümündeki bölümü, 258 ada 65 parsel numarasıyla, mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
Dava; kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine göre; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması dava şartlarındandır.
3.3. Değerlendirme
Dava; kadastro çalışmaları sonucunda mera olarak sınırlandırılan dava konusu 258 ada 65 parsel sayılı taşınmazın mera sicil kaydının iptali ile davacılar adına kayıtlı bulunan 258 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adlarına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, kararın (III) numaralı paragrafında açıklanan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine ait olup, mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin ilgili belediye tüzel kişiliği yanında Hazineye de yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava; ... aleyhine açılmış olup, davada Hazinenin de taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez.
Bilindiği üzere taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece öncelikle davacı tarafa, Hazineye de davasını yöneltmek için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, Hazineden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı; bundan sonra davanın esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak onandığı anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
VII. SONUÇ
Mahkemece yukarıda açıklandığı üzere, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18/11/2019 tarihli, 2016/11148 Esas, 2019/7391 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtildiği şekilde sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde karar düzeltme isteminde bulunana iadesine, 26/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.