"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen asıl davanın husumet nedeniyle reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin kararın, asıl ve birleştirilen dosya davacıları vekili ve davalı .... Şti tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı .... Şti’nin istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl ve birleştirilen dosya davacılarının istinaf başvurularının kabulüne dair verilen karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.1. Davacı ... vekili, mirasbırakan ...’in kayden malikli olduğu 1307 parsel sayılı taşınmazı davalı oğlu ...’e devrettiğini, mirasbırakanın sağlık raporu alınmadan yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve bedelsiz olarak gerçekleştirildiğini, davalı ...’ın da taşınmazı yakın arkadaşının eşi olan diğer davalı ...’a devrettiğini, bu işlemin de, mal kaçırma amacıyla muvazaalı ve bedelsiz olarak yapıldığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.
1.2. Birleştirilen 2015/1296 Esas sayılı dosya davacısı ... vekili, aynı iddiaların yanı sıra, ...’in dava açılacağını öğrenmesi üzerine çok kısa süre içerisinde taşınmazı davalı .... Şti şirketine bedelsiz olarak devrettiğini, bu satıştan hemen sonra ...’in köylüsü olan davalı şirket yetkilisi ... ...’ın Bursa ... ilçesindeki bir konutunu ...’ın oğlu ...’e devrettiğini, tapudaki satış bedelinin gerçeği yansıtmadığını belirterek dosyaların birleştirilmesini, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.
1.3. Birleştirilen 2016/1683 Esas sayılı dosya davacıları ... ve ... vekili, aynı iddiaların yanı sıra, Havva’nın dava açacağını davalılara söylemesi üzerine çok kısa süre içerisinde taşınmazın davalı ...’in oğlu ...’in çalıştığı ve ...’in köylüsü yetkilisi ... ... olan .... Şti’ye mal kaçırma amacıyla satıldığını ileri sürerek her iki dava dosyasının birleştirilmesini, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
2.1. Davalı ... ve ... vekili, tarafların babalarının ölümü üzerine mirasçların mal paylaşımı yaptığını, davaya konu taşınmazın anneleri ...’ye bırakıldığını, aralarında yaptıkları sözlü anlaşmaya göre mirasbırakan ...’nin bakımını üzerine alan kardeşin gayrimenkulün sahibi olacağının kararlaştırıldığını, müvekkili ...’ın mirasbırakana ölümüne kadar 10 yıl boyunca baktığını, bunun üzerine mirasbırakanın da bu bakımın karşılığı ve minnet duygusunun bir ifadesi olarak diğer mirasçıların da bildiğini dikkate alarak taşınmazı davalıya devrettiğini, müvekkilinin bir süredir ekonomik sıkıntı içerisinde olması nedeniyle taşınmaz bedelini diğer davalı ...’nin eşi ... ...’dan elden alarak devrettiğini, ...’nin ise taşınmazı .... Şti’ye sattığını ve bedelin banka kanalıyla tahsil edildiğini, davalı ...’ın iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ...’in yargılama sırasında ölmesi nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
2.2. Birleştirilen dosya davalısı .... Şti vekili, davalı ...’in oğlunun şirket yetkilisi ... ... ile olan ilişkisinin dava dışı bir konu olduğunu, müvekkili şirketin taşınmazı 160.000,00 TL karşılığında yatırım amacıyla satın aldığını, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek ... ve ...'ın şahitliğinde taşınmazı iktisap ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05/04/2019 tarihli ve 2015/937 E. 2019/446 K. sayılı kararıyla; taşınmazın gerçek değeri ile satış değeri arasında fahiş fark bulunduğu, mirasbırakanın taşınmazı satma ihtiyacının olmadığı, mirasbırakana uzun süre davacı ...’in baktığı, akdin yapıldığı tarihte mirasbırakanın 79 yaşında olduğu, davalının alım gücünün bulunmadığı, devrin muvazaalı olduğu sonucuna varıldığı, taşınmazın asıl dava tarihinden önce üçüncü kişiye satıldığı ve asıl dosya davalısının karar tarihinde kayıt maliki olmadığı, ...’ın davalı ...’ın arkadaşının eşi olduğu, birleşen dosya davalısı şirketin yetkilisi ... ...’ın ise davalı ...’ın oğluyla birlikte çalıştığı ve birbirlerinin köylüsü oldukları, bu nedenle davalı şirketin iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle asıl davanın husumet nedeniyle reddine, birleştirilen davanın kabulü ile çekişmeli 1307 parsel sayılı taşınmazın davalı .... Şti. adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ... ve ...’nün miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dosya davacıları vekili ile davalı .... Şti vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1. Asıl ve birleştirilen dosya davacıları vekili özetle, birleştirilen 2015/1296 esas sayılı dosya hakkında hüküm kurulmadığını, birleştirilen 2016/1683 esas sayılı dosyada lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.2. Davalı .... Şti vekili özetle, mirasçılar arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre mirasbırakanın bakım ve iaşesini karşılayan mirasçının gayrimenkule sahip olacağını, davalı ...’ın 10 yıl boyunca annesine baktığını, tek başına bedeller arasındaki fark ve mirasbırakanın yaşının muvazaaya delil teşkil etmeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09/09/2021 tarihli ve 2019/1248 E. 2021/1237 K. sayılı kararıyla; muris ve mirasçıları arasında kendisine sağlığında bakıp gözetecek kişinin taşınmazın sahibi olacağına dair anlaşmanın yapıldığı, davalı ... her kadar murise vefatına kadar 10 yıl süreyle kendisinin baktığını savunmuş ise de murisin taşınmazın devrinden 9 yıl sonra vefat ettiği, murisin bir kısım sağlık harcamaları ...'in sağlık sigortasından karşılanmış ise de murisin eşi Hüseyin Tek'in vefatından itibaren kedisinin vefatına kadar davacı kızı ...'in yanında kaldığı, davalı ...’ın savunmasının ispatlanamadığı, davalı ... İmalatı ... Gıda San. Ve Tic.Ltd. Şti. taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını savunarak ödeme dekontonu ibraz etmiş ise de, davalı ...'ın hesabına para girişinin olmasının tek başına taşınmazın devrinde bedel ödendiğini göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlüğü olan davalı şirketin tapuda yapılan temlik işleminden 4 gün önce bedeli ödenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, taşınmazın keşfen belirlenen değeri ile davalılara temlik bedelleri arasında fahiş fark bulunduğu, temlik tarihinde ev hanımı olan davalı ... her ne kadar taşınmaz bedelinin ...'e eşi tarafından ödendiğini iddia etmiş ise de eşinin temlik tarihinde taşınmaz satın alacak maddi imkanlara sahip olduğunun delil ibraz edilerek ispat edilmediği, davalı ...'ın ...'in çalıştığı Balıkesir ... iş arkadaşının eşi olduğu, taşınmazın davalı ... tarafından da 2 ay kadar kısa bir sonra temlik edildiği ... İmalatı ... Gıda San. Ve Tic.Ltd. Şti.'nin sahibinin de davalı ...'in oğlu dahili davalı ...'in arkadaşı olduğu, murisin dava konusu taşınmazı oğlu ...'e temliki işleminin gerçek satış olmayıp, davacı mirasçılardan mal kaçırma amacına yönelik bağış olduğu, davalılar ... ile ... İmalatı ... Gıda San. Ve Tic.Ltd. Şti.'nin yapılan temliklerde iyiniyetli olduklarının kabulünün mümkün olmadığı, davacı ...’in birleştirilen 2015/1296 Esas sayılı dosyası ile davalı Vega şirketine husumet yönelttiği, mahkemece harcın eksik tahsil edildiği, davacılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı .... Şti.'nin istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl ve birleştirilen dosya davacılarının istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, davalı adına olan tapu kaydının asıl ve birleştirilen dosya davacılarının miras payı oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dosya davalıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarlayarak ve davanın kötü niyetli olduğu, davacıların kararı yalnızca vekalet ücreti nedeniyle istinaf ettiği, taleple bağlılık ilkesinin aşıldığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3.3. Değerlendirme
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Dosya içeriğine göre, birleştirilen 2016/1683 esas sayılı davada hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar davacılar ... ve ...’nın her biri için 51.146,98 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Asıl ve birleştirilen 2015/1296 Esas sayılı dosya incelendiğinde; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (V/3.2.) paragraflarında açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1-Birleştirilen 2016/1683 Esas sayılı dosya yönünden davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, bu davalılardan alınan peşin temyiz harcının iadesine,
2-Asıl ve birleştirilen 2015/1296 esas sayılı dosyada davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.493,86 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına, 28/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.